19. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/2887 Karar No: 2019/1776 Karar Tarihi: 19.03.2019
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/2887 Esas 2019/1776 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir menfi tespit davasında açıkça belirtilmemiş olan miktar nedeniyle hükmün bozulmasına karar vermiştir. Bozma ilamına uygun olarak yeniden yapılan yargılamada, mahkeme tarafından davalı banka çalışanlarının usulsüz işlemleri nedeniyle davacıların 181.780 TL'ye borçlu olmadıklarının tespit edilmesine karar verilmiştir. Ancak, davada kısmen kabul edilen talebin açıkça belirtilmemesi nedeniyle hüküm infazında tereddüt yaratacak şekilde karar verildiği için hüküm davalı yararına bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak, menfi tespit davalarında miktarın açıkça belirtilmesi gerekliliği nedeniyle öncelikle Medeni Kanun maddelerine başvurulabilir. Ancak, hüküm infazında tereddüt yaratılması nedeniyle mahkeme hatalı karar verdiği için infaz yasası maddeleri de uygulanabilir.
19. Hukuk Dairesi 2017/2887 E. , 2019/1776 K.
"İçtihat Metni"
19. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Mahkeme kararının üçüncü kez temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 13.10.2015 tarih, 2015/6601-2015/12598 Esas ve Karar sayılı bozma ilamı ile," Mahkemece her ne kadar bozma ilamına uyulmuş ise de, bozma ilamına uygun hüküm tesis edilmemiştir. Menfi tespit davalarında, menfi tespite konu olan miktarın açıkça hükümde gösterilmesi gerekir. Temyize konu mahkeme kararında menfi tespite karar verilen miktar açıkça gösterilmemiştir. Bu durum hükmün infazında tereddüte yol açacağından menfi tespite konu miktarın açıkça gösterilerek bu miktar üzerinden vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir." denilmek suretiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda menfi tespite konu olan miktarın açıkça hüküm bölümünde gösterilmesi gerektiği ve hükmün infazından tereddüte yol açmaması yönünden davacıların davalı banka çalışanlarının yapmış olduğu usulsuz işlemler nedeniyle 181,780 TL borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, davacıların davalı banka çalışanının yapmış olduğu usulsüz işlemler nedeniyle 181.780 TL borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava 184.484,00 TL üzerinden harçlandırılmış mahkemece davanın kısmen kabul ya da tam kabul mü olduğu yolunda bir açıklama yapılmaksızın 181.780 TL üzerinden hüküm kurulmuştur. Talep kısmen kabul edildiğine göre davanın kısmen kabul şeklinde kabul edilerek reddedilen miktar üzerinden davalı yararına vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 19/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.