16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/2401 Karar No: 2019/5212 Karar Tarihi: 12.09.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/2401 Esas 2019/5212 Karar Sayılı İlamı
16. Ceza Dairesi 2019/2401 E. , 2019/5212 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi İlk Derece Mahkemesi : ...1. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.04.2017 tarih ve .... sayılı kararı Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : Sanıklar hakkında ayrı ayrı; TCK’nın 314/2, 62/1, 53/1-2-3, 58/9, 63. maddeleri, 3713 sayılı Kanunun 5/2. maddesi uyarınca mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurularının esastan reddi Temyiz edenler : Sanıklar müdafileri
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmek; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Sanık ... müdafiilerinin duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE, Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, gereği düşünüldü: 1-Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 2-Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. madde 3. fıkra e bendinde düzenlenen "bir suç isnadı altındaki kimsenin tercüman aracılığı ile savunma yapma hakkı" ve AİHM"nin bu hakka ilişkin kararları ile oluşturduğu hukuksal standardın üstünde bir nitelik taşıyan, hükümden önce 24.01.2013 tarihindeki Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6411 sayılı Kanunun 1. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 202. maddesine eklenen dördüncü fıkradaki yasal düzenleme nedeniyle kanun koyucunun bu hakka atfettiği değer gözetilerek, sanığın anadilde savunma yapmak istemesine rağmen, bu imkan tanınarak usulüne uygun savunması alınmadan hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün öncelikle bu sebepten dolayı CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın ...1. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.