14. Ceza Dairesi 2020/2026 E. , 2021/2103 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarına teşebbüs, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarına teşebbüs suçundan mahkumiyet, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraat
İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Mağdur vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Suç tarihinde on beş yaşından küçük mağdurun mevcut zeka geriliği nedeniyle Adana 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 08.11.2016 gün ve 2016/787 Esas, 2016/1078 sayılı Kararıyla velayetine bırakıldığı annesi müşteki..."in, davaya katılmasına rağmen yüzüne verilen kararı temyiz etmemesi karşısında, yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin hükümleri temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
Suça sürüklenen çocuk müdafisinin beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarına teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Olay tarihinde on bir yaşı içerisinde bulunup, kendisinde orta düzeyde zeka geriliği saptanan mağdurun aşamalarda olayla ilgili beyanda bulunamayıp, bozma sonrası gerçekleştirilen yargılamada yaklaşık on iki yıl önce meydana geldiği iddia edilen eylemle ilgili anlaşılabilir bir şekilde sözlü ifade veremeyip, beden diliyle suça sürüklenen çocuğun pantolonlarını indirip, kolunu büktüğü ve ebenin bunu gördüğüne dair soyut anlatımda bulunması, suça sürüklenen çocuğun mağdurla oynadıklarını ancak bu durumun yanlış anlaşıldığını belirtmesi, olay anına ilişkin görgü tanığı olan..."ın bozma öncesi alınan ifadelerinde çocukların belden aşağısını göremediğini ancak suça sürüklenen çocuğu mağdurun kolunu bükmüş şekilde arkasında durup, mağdurun da "ah, uh" şeklinde ses çıkarır vaziyette olduklarını, yakında bulunan kahvehaneye seslenmesi üzerine gelen iki kişinin çocuklara baktıktan sonra "bizi niye çağırdın, çocuklar birşey yapmıyorlar ki ebe hanım" dediklerini belirtmesine rağmen müşteki... ile tanık muhtar Recep"in beyanlarında kendilerine olayı aktaran..."ın, çocukların donlarını çıkarmış vaziyette gördüğünü söylemeleri karşısında mevcut çelişkinin giderilmesi yönündeki bozma kararı uyarınca mahallinde gerçekleştirilen keşifte tekrar dinlenen...’ın bu kez mağdur ile suça sürüklenen çocuğu pantolonları inik
vaziyette görmediğini söyleyip, devamında mağdur ile suça sürüklenen çocuğun durumlarından bahsetmekle beraber esasen evin arka tarafına sürekli içki içmeye gelip, kendisini rahatsız eden kişiler olduğunu ve kahvehaneden gelip, lojmanın önünde eylemin gerçekleştiği iddia edilen yerde bulunan tuvalete donlarını indirerek giren kişileri görünce muhtardan lojmanın önündeki duvarın yükseltilmesini tekrar istediğini beyan etmesi ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, suça sürüklenen çocuğun olay anında mağdurun donunu indirdiği ve zor kullanma eylemini de cinsel amaçla gerçekleştirdiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmayıp, mevcut haliyle eylemin kasten yaralama suçunu oluşturduğu kabul edilerek zamanaşımı süresi de dikkate alınmak suretiyle hüküm kurulması gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 16.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.