Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/6607 Esas 2017/10660 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/6607
Karar No: 2017/10660
Karar Tarihi: 02.11.2017

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/6607 Esas 2017/10660 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2017/6607 E.  ,  2017/10660 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR

    Davacı, maliki bulunduğu binayı ... Kentsel Dönüşüm Projesi Kanunu ve buna bağlı yönetmelik ve belediye meclis kararına dayanarak davalıya devrettiğini, 4019 analiz numaralı kıymet taktir komisyonu raporunda bina, müştemilat ve ağaç bedelinin 10968,16 TL olarak belirlenmesine rağmen davalının tüm yapı bedelini değil sadece enkaz bedelini ödediğini, oysa tüm yapı bedelinin ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, bakiye bedelin tahsili için yaptığı icra takibine vaki itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak sözleşme ve yönetmelik hükümleri birlikte değerlendirildiğinde mülkiyeti belirleyici belge olmadan edinilen yerde enkaz bedeli dışında dışında yapı bedelinin istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
    Dava Kuzey-Ankara kentsel dönüşüm projesi kapsamında yapılan sözleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Her ne kadar mahkemece bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiş ise de; Hukuk Genel Kurulunun kararından sonra içtihad değişikliği yapıldığı gerekçesiyle red edilen kısım üzerinden kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir. Bilindiği gibi içtihat değişikliği bir mevzuat değişikliği değildir. Dolayısıyla içtihadın değişmiş olması başlangıçta davacının dava açmakta haklı olduğunu göstermez. O halde mahkemece, red edilen kısım üzerinden karar tarihinde yürülükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulmasını gerektirir. Ne var ki; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HMUK"un 438/7. maddesi gereğidir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının hükmün 4. maddenin vekalet ücretine ilişkin kısmının çıkartılarak yerine “...Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT 13. maddesi gereğince 1.980,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” söz ve rakamlarının yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.