Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/11791 Esas 2020/4854 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/11791
Karar No: 2020/4854
Karar Tarihi: 06.10.2020

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/11791 Esas 2020/4854 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan mahkumiyeti ile ilgili karar temyiz edilmiş. Karara göre, suçun TCK'nin 179/3-2 ve 53. maddeleri gereği mahkumiyetle sonuçlanması doğru bulunmuş. Ancak, dosyada yapılan incelemede sanığa isnat edilen eylem, TCK'nin 179. maddesinin 2-3. fıkralarında düzenlenen \"trafik güvenliğini tehlikeye sokma\" suçu için temel ceza miktarının \"üç aydan iki yıla kadar hapis cezası\" olduğu belirtilmiş ve basit yargılama usulü uygulaması yapılmış. Bu kapsamda, Anayasa Mahkemesinin 31218 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2020/16 esas, 2020/33 karar sayılı iptal kararı sonucunda, kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşılmıştır. Bu nedenle, sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi zorunlu görülmüştür. TCK'nin 7. maddesi ile CMK'nın 251. maddesi hükümleri gözetilerek, mahkumiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir düzenlemesi uyarınca, sanık lehine sonuç doğurabilecek
12. Ceza Dairesi         2019/11791 E.  ,  2020/4854 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
    Hüküm : TCK"nın 179/3-2, 53. maddeleri gereği mahkumiyet


    Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığa isnat edilen eylemin, 5237 sayılı TCK"nın 179. maddesinin 2-3. fıkralarında düzenlenen ""trafik güvenliğini tehlikeye sokma"" suçuna ilişkin olduğu, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu için TCK"nın 179. maddesinin 2. fıkrasında temel ceza miktarının ""üç aydan iki yıla kadar hapis cezası "" olarak belirlendiği; 5271 sayılı CMK"nın 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan ""Basit Yargılama Usulü "" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ""Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir."" şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan ""01.01.2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz."" şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan, 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 esas, 2020/33 karar sayılı iptal kararı ile; ""...kovuşturma evresine geçilmiş..."" ibaresinin, aynı bentte yer alan ""...basit yargılama usulü..."" yönünden Anayasa"ya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişiklerin ise derhal uygulanması gereklemekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasınına göre; ""mahkumiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir."" şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararının neticeleri itibarıyla maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK"nın 7. maddesi ile CMK"nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle, sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, ""Basit Yargılama Usulü yönünden"" yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması;
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince hâlen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak sair yönler incelenmeksizin BOZULMASINA, 06.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.