10. Ceza Dairesi Esas No: 2015/615 Karar No: 2019/3525
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2015/615 Esas 2019/3525 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hüküm giymiştir. Ancak sanığın daha önce aynı suçtan bir dava nedeniyle tedavi veya denetimli serbestlik tedbiri almadığı anlaşıldığından, bu suçtan dolayı ilk olarak doğrudan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanması gerekmektedir. Sanığın yükümlülüklerini ihlal etmesi durumunda ise yargılamaya devam edilerek hüküm verilebilir. Mahkeme kararında, yargılama sürecinin yasaya uygun yapıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olduğu belirtilmiştir. Ancak sanığa verilen adli para cezasının hapse çevrileceğine dair ihtaratın yanlış olduğu ve yerine cezanın 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106/4-11. maddesi uyarınca tahsil edileceği bildirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi, TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrası, 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrası, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106/4. maddesi ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun.
10. Ceza Dairesi 2015/615 E. , 2019/3525 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : Sulh Ceza Mahkemesi Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Adli sicil kayıtları ve UYAP üzerinden yapılan araştırmada, sanık hakkında, bu suç tarihinden önce, aynı suçtan dolayı açılmış başka bir dava nedeniyle verilip kesinleşmiş herhangi bir tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin bulunmadığı anlaşıldığından, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasının sanık lehine uygulanma şartlarının bulunmaması nedeniyle, bu suçtan dolayı ilk olarak doğrudan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulandıktan sonra, yükümlülüklerini ihlal eden sanık hakkında yargılamaya devam olunarak hüküm kurulmuş olması, 6545 sayılı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrasına uygun olduğundan, bu husus dikkate alınarak yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; Suç tarihinde 18 yaşından küçük olan sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinde, bu cezanın hapse çevrileceğinin belirtilmesi suretiyle, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 26/02/2008 tarihli Kanun ile değişik 106/4. maddesine aykırı davranılması, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA; ancak bu durumun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK"nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hüküm fıkrasının 8. paragrafında yer alan ""ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine dair suça sürüklenen çocuğa ihtarat yapılmasına"" ibaresinin çıkarılması ve yerine ""ve ödenmeyen adli para cezasının 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106/4-11. maddesi uyarınca 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre tahsil edileceğinin bildirilmesine"" ibaresinin yazılması suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.