11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/3133 Karar No: 2021/2273 Karar Tarihi: 08.03.2021
Sahte fatura düzenlemek - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/3133 Esas 2021/2273 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2017/3133 E. , 2021/2273 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Sahte fatura düzenlemek HÜKÜM : Mahkumiyet
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 11. maddesi gereğince vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması gerektiği gözetilmeden, yoklukta verilen kararın müdafisi yerine sanığa tebliğ edilmesi nedeniyle, sanık müdafiinin temyiz isteminin öğrenme üzerine süresinde olduğu kabul edilerek yapılan temyiz incelemesinde; A) Sanığın 16.11.2012 tarihindeki duruşmada; defter ve belge gizleme suçunu işlemediğine yönelik savunmada bulunduğu, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 10.04.2012 tarihli 2012/7697 Esas sayılı iddianamesi ile anlatılan sahte fatura düzenleme suçuna konu fiile ilişkin sanığın savunması alınmadan hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, B) Sanığın iş yerinde altın satışı yapılmamasına rağmen, kendisine para ihtiyacı nedeniyle değişik tarihlerde başvuran birden fazla kişiye ait kredi kartları ile POS cihazı aracılığıyla işlem yapıp, altın satışı yapılmış gibi gerçek olmayan bu alış veriş tutarından belli bir komisyon kesintisi yaparak geriye kalan kısmı nakit olarak müşterilerine ödediği, gerçekte var olmayan alışverişlere ilişkin sahte fatura düzenlediği iddia edilerek “2010 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçundan açılan kamu davalarında; sanığın suçlamayı kabul etmemesi karşısında; suçun unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için; 1- Sanık hakkında tefecilik suçundan açılan dava dosyasının getirtilerek incelenmesi, bu davayla ilgili belgelerin örneklerinin dosya içine konulması, 2- Kredi kartı kullanılan kişilerin tespit edilmesi ve kredi kartı çekimleri ile adlarına fatura ve gider pusulaları düzenlenen kişilerin aynı olup olmadığının belirlenmesi, 3- Kredi kartları kullanılan ve adlarına fatura ya da gider pusulası düzenlenen kişilerden kanaat oluşturacak sayıda kişinin tanık olarak beyanlarına başvurulması ve tanıklardan sanık ile aralarındaki ticari ilişkinin ayrıntılarının, gerçekten faturalardaki yazılı has altını alıp almadıklarının, yapılan işlemler için sanığa komisyon ödeyip ödemediklerinin sorulması, 4- Gerektiğinde faturaların, gerçek altın satımına ilişkin olup olmadığının belirlenmesi yönünden, satımı yapıldığı savunulan altınlarla ilgili kayıtlar getirtilerek, yeterli altın girişi olup olmadığı, alım ve satım miktarlarının uygunluğu yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması, Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkumiyet hükmü kurulması, 5- Kabule göre de; a) Aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura düzenleme fiillerinin zincirleme suç oluşturduğu ve sanık hakkında TCK"nin 43. maddesi hükümleri uygulanmayarak eksik ceza tayini, b) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz olmadığından ceza miktarı itibarıyla sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 08.03.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.