1. Hukuk Dairesi Esas No: 2021/1002 Karar No: 2021/2836 Karar Tarihi: 26.05.2021
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2021/1002 Esas 2021/2836 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacılar, 2646 ada 1 sayılı parseldeki 31 nolu bağımsız bölümünün hile ile davalı tarafından devredildiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemişlerdir. Davalı, temliki iradi olarak yaptığını savunmuştur. İlk olarak, aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, Dairece bu karar bozulmuş ve akit tarihi itibariyle davacının akli melekeleri yerinde ve hileye uğramadığı tespit edilmiştir. 6098 Sayılı Kanunun 36. maddesi uyarınca davalının kendisi ile evlenmesine güvenerek bağımsız bölümü devretmesi eyleminde davalının davacıyı aldattığı tespit edilmiş ve davanın kabulüne karar verilmiştir. Hile hukuksal nedenine dayanılan kararın aldırılabilmesi için aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla kullanılması gerekmektedir. Ancak, mahkemece yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan karar verildiği gerekçesiyle karar bozulmuştur. Sonuç olarak, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kanun maddeleri: TMK 462/8, 6098 Sayılı Kanunun 36. maddesi.
1. Hukuk Dairesi 2021/1002 E. , 2021/2836 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, kısıtlı ..."in maliki olduğu 2646 ada 1 sayılı parseldeki dava konusu 31 nolu bağımsız bölümü boşandığı eşi davalı ..."e 23.06.2010 tarihinde satış suretiyle devrettiğini, ancak temlik tarihinde ..."in fiil ehliyetini haiz olmadığını ve davalının kayıt malikinin ehliyetsiz ve yaşlı olmasından yararlanarak devri hile ile gerçekleştirdiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, davacı ..."in devir tarihinde akıl sağlığının yerinde olduğunu ve temliki de iradi olarak yaptığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece aktif husumet yokluğundan davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece; “...davacılar ..., ... ve ... kendi adlarına açmış oldukları davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. O halde adı geçenlerin temyiz itirazlarının reddi ile aleyhlerine verilen hükmün onanmasına, vesayet altındaki ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince; ...Hemen belirtilmelidir ki, davayı ... kendi adına açmış ve sonradan vesayet altına alınmıştır. Başlangıçta ... yönünden dava şartı yok ise de, sonradan vesayet altına alınarak kendi adına dava açan...e vasi atandığına göre, TMK"nun 462/8 maddesi hükmü uyarınca açılan bu davaya vasinin izin almak suretiyle devam etmesi gerekeceği kuşkusuzdur. Bu durum karşısında davacı ..."in davada aktif dava ehliyetinin bulunmadığı söylenemez...” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, akit tarihi itibariyle davacının akli melekeleri yerinde ve hileye uğramamış ise de 6098 Sayılı Kanunun 36. maddesi uyarınca davalının kendisi ile evlenmesine güvenerek bağımsız bölümü devretmesi eyleminde davalının davacıyı aldattığı, bunun sonucu devir işleminin gerçekleştirildiği ve davacının aldatılmada yanılması esaslı olmasa da sözleşme ile bağlı olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin karar, bu kez Dairece; “...davacı davada ehliyetsizlik hukuksal nedeni yanında hile hukuksal nedenine de dayanmıştır.Hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir. Ne var ki, mahkemece hükme yeterli inceleme ve araştırma yapıldığını söylebilme olanağı yoktur. Şöyle ki, mahkemece, davacı tarafın bildirdiği tanıklar dinlenmeden sonuca gidilmiştir. Hal böyle olunca, tarafların göstermiş olduğu tüm deliller toplanıp tanıklar dinlendikten sonra yukarıdaki ilkeler uyarınca bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yetinilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru değildir.”gerekçesiyle ikince kez bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 3.586,27. TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 26/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.