14. Ceza Dairesi Esas No: 2017/392 Karar No: 2017/2387 Karar Tarihi: 03.05.2017
Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2017/392 Esas 2017/2387 Karar Sayılı İlamı
14. Ceza Dairesi 2017/392 E. , 2017/2387 K.
"İçtihat Metni"
Sanık ... hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçundan yapılan yargılama sonucunda atılı suçtan mahkumiyetine dair Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 06.12.2011 gün ve 2011/118 Esas, 2011/466 Karar sayılı hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 29.01.2015 gün ve 2013/5320 Esas, 2015/746 Karar sayılı ilamı ile hükmün bozulması yönündeki kararıyla ilgili olarak ilk derece mahkemesince direnme kararı verilerek kurulan 18.06.2015 gün ve 2015/141 Esas, 2015/215 Karar sayılı ilamın katılan mağdure vekili ile sanık müdafiince temyiz edilmesinin ardından Yargıtay Kanununun 15. maddesi gereğince direnme kararıyla ilgili hüküm kurulmak üzere gönderildiği Yargıtay Ceza Genel Kurulunda inceleme sırası bekleyen dosyanın 02.12.2016 günlü, 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 24.11.2016 günlü, 6763 sayılı Kanunun 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 10. maddenin iki ve üçüncü bentlerine istinaden Dairemize gönderildiği ve yapılan incelemede bozma ilamı sonrasında mahkemece verilen 18.06.2015 tarihli ikinci hükümde bozma kararına direnildiği belirtilmiş ise de anılan hükümde yeni gerekçeler gösterilmesi ve yeni bir ceza tayin edilmesi karşısında mahkeme kararının direnme olmayıp yeni hüküm niteliği taşıdığı anlaşılmakla evrak tetkik edildi. Yaşı küçük mağdure ile kanuni temsilcisi olan annesi ..."ın yargılama aşamasında sanıktan şikâyetçi olmadıklarını açıkça belirtmeleri karşısında, mağdureye yaşı nedeniyle tayin edilen vekilin kamu davasına katılma ve hükmü temyize hakkı bulunmadığı gibi önceden verilen katılma kararı da hükümsüz hale geldiğinden, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİYLE, incelemenin sanık müdafiin temyiziyle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Dairemizin 29.01.2015 gün ve 2013/5320 Esas, 2015/746 Karar sayılı ilamında, suçu velayet hakkını kötüye kullanarak işleyen sanık hakkında TCK"nın 53/5. maddesinin uygulanmamasının karşı temyiz bulunmadığından bahisle bozma nedeni yapılmadığı belirtildiği halde, bozma sonrası kurulan hükümde sanık hakkında anılan maddenin tatbiki suretiyle 1412 sayılı CMUK"nın 326/son. maddesine muhalefet edilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetki uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümde yer alan TCK"nın 53/5. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün karardan çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.