7. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/2070 Karar No: 2014/9538 Karar Tarihi: 29.04.2014
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2014/2070 Esas 2014/9538 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2014/2070 E. , 2014/9538 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Antalya 4. İş Mahkemesi Tarihi : 04/11/2013 Numarası : 2011/256-2013/544
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı vekili, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından herhangi bir haklı sebebe dayanmaksızın feshedildiğini ileri sürerek,bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alımasını talep etmiştir. Davalı vekili, davacının devamsızlık yapması sebebiyle akdin haklı nedenle feshedildiğini,davacının davalı işverenden herhangi bir alacağı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinin belirli süreli iş sözleşmesi mi yoksa belirsiz süreli iş sözleşmesi mi olduğu ve bu bağlamda sözleşmenin belirli süreli olmasına bağlı olarak sonuç doğuracak cezai şart hükmünün geçerli olup olmayacağı hususunda uyuşmazlık söz konusudur. Gerek belirli gerekse belirsiz iş sözleşmelerinde, cezai şart içeren hükümler, kural olarak karşılıklılık prensibinin bulunması halinde geçerlidir. Ancak, belirli süreli olduğu iddia edilen iş sözleşmesinin süresinden önce feshi koşuluna bağlı cezai şartın sonuç doğurabilmesi için, öncelikle taraflar arasındaki iş sözleşmesinin belirli süreli olup olmadığının tespiti gerekir. Asgari süreli iş sözleşmelerinde de aynı şekilde hükümler konulması mümkündür. Belirli süreli iş sözleşmesinden söz edilebilmesi için sözleşmenin açık veya örtülü olarak süreye bağlanması ve bunun için objektif nedenlerin varlığı gerekir. Yapılan işin niteliği belirli süreli iş sözleşmesi yapılabilmesi için önem arzetmektedir. Belirli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak “belirli süreli iş sözleşmesi” yapılabilecektir. Dosya içerisinde, davacı ile aynı tarihli belirli süreli iş sözleşmesi yanında belirsiz süreli iş sözleşmesi de imzalandığı görülmüştür. Hem dosya içerisinde davacı ile imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin de yer alması hem de davacının yaptığı iş itibariyle, taraflar arasında belirli süreli iş sözleşmesi imzalanmasının objektif koşulu bulunmaması karşısında taraflar arasındaki sözleşmenin belirsiz süreli iş sözleşmesi olduğunun kabulü gerekir.Şu halde sözleşmenin belirli süreli iş sözleşmesi olması şartına bağlı olan cezai şart hükmününde geçersiz olduğunun kabulü gerekir.Zaten mahkemece ihbar tazminatı talebinin kabul edilmiş olması da mahkemece sözleşmenin belirsiz süreli olduğunun kabul edildiği anlamına gelecektir. Tüm bu tespitler karşısında cezai şarta bağlı olarak talep edilen alacağın reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalıdır. O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 29.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.