Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2019/13082 Esas 2020/5673 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/13082
Karar No: 2020/5673
Karar Tarihi: 18.06.2020

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2019/13082 Esas 2020/5673 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2019/13082 E.  ,  2020/5673 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

    - K A R A R –

    Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini istemine ilişkindir.
    Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Arazi niteliğindeki Kadıkırı köyü 117 ada 48 parsel sayılı taşınmaza net geliri esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Bu nedenle davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
    Davalı vekilinin temyizine gelince;
    1-Dava konusu taşınmazın dosyaya yansıyan özellikleri, yüzölçümü ve konumu dikkate alındığında %110 oranında objektif değer artışı uygulanması gerekirken, daha az oranında objektif değer artışı uygulayan bilirkişi raporu doğrultusunda eksik bedele hükmedilmesi,
    2-Avrupa İnsan Haklari Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi,
    Doğru görülmemiştir.
    Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HMK"nun 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 18/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.