4. Hukuk Dairesi 2015/14535 E. , 2017/6485 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 13/08/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 13/04/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, müvekkilinin ... Belediyesi ... Huzurevi erkek bölümü sorumlusu olarak çalışırken, huzurevi sorumlusu dava dışı ..."ın yaşlıların paralarını zimmetine geçirdiğini, yaşlıları huzurevinden atmakla tehdit ettiğini tespit ettiğini, 2012 yılı Ramazan Bayramında davalı ..."nın bir siyasi partiyi temsilen huzurevine yaşlı ziyareti için geldiği sırada, ..."ın müvekkili hakkında gerçekle ilgisi olmayan ithamlarını dinlediğini, bir sonraki gün ..."nın bütün yerel gazetelerinde davalının, müvekkilinin, yaşlılara eziyet ve işkence ettiğine dair demeçler verdiğini, müvekkili hakkında yapılan gerçek dışı ve soyut iddialara dayalı haberler nedeniyle soruşturma yapıldığını, işten atıldığını, davalı tarafça şikayet hakkının haksız kötüye kullanıldığını belirterek kişilik hakları saldırıya uğrayan müvekkilinin manevi zararının tazmin edilmesini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin beraberindeki heyetle davacının çalıştığı huzurevini ziyarete geldiğini, ziyaret sırasında huzuevinde 28 numaralı odada kalan ... isimli yaşlı bir bayanın davacı hakkındaki yakınmalarını dile getirdiğini, bunun basında yer aldığını beyanla davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, bir siyasi parti il başkanı olan davalının, kamu kurum ve kuruluşlarında yaşanan olumsuzlukları basına yansıtıp, bu konuları gündeme taşımasında kamu yararı olmakla birlikte, muhatabı huzurevi sakinleri tarafından dahi doğrulanmayan iddiaların gerçek olaylar gibi gündeme getirilmesi ve suç isnadında bulunulmasının şikayet hakkının kötüye kullanıldığını ve bu şekilde davacının kişilik haklarına saldırı gerçekleştiğinden bahisle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalının dava konusu yapılan açıklamalarında ""..ben bu konunun takipçisi olacağım, yetkili merciler hemen harekete geçmeli, sayın belediye başkanımız bu olayı aydınlatmalı, eğer ..."dan yetkili kişiler olayı aydınlatmazsa Ankara"ya gidip bu konuyu sayın bakan"a ben ileteceğim, biz Hepar olarak şiddete karşıyız, bu şiddetten de ötedir, burada duranların hepsi yaşlı, bunlara şiddet uygulayanlar insanlık suçu işlemiş olurlar, bu suçu işleyen kişi veya kişiler yargı önünde cezasını çekeceklerdir, ben bu konunun takipçisi olacağım"
şeklindeki beyanındaki davacıya atfedilen ifadelerle davalı huzurevinde kendisine anlatılan ve gazetede haber konusu yapılan olayın takipçisi olacağını belitmiştir. Şu halde, davacının kişilik haklarına saldırı teşkil eden bir ibare bulunmamaktadır. Bu nedenle, mahkemece tazminat isteminin tümden reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.