Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/361 Esas 2016/3163 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/361
Karar No: 2016/3163
Karar Tarihi: 25.02.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/361 Esas 2016/3163 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı, davacı aleyhine bonoya dayalı takip başlatmıştır. Davacı takipteki imzanın kendisine ait olmadığını iddia ederek, davalıya borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Mahkeme, takipteki imzanın davacıya ait olmadığına hükmetmiş, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar vermiş ve kötüniyet tazminatı talebini reddetmiştir. Davacı, İİK'nın 72/5 maddesi uyarınca tazminat verilmesine yönelik olarak temyiz etmiştir. Yargıtay, avalistin imzasının sahte olup olmadığını bilebilecek konumda olduğunu belirterek, davalının icra takibinde hem haksız olduğu hem kötü niyetli olduğunu kabul etmiştir. Bu nedenle, davacı yararına tazminata hükmedilmesi gerektiğini ve hükmün bozulması gerektiği sonucuna ulaşmıştır.
Kanun maddeleri: İİK'nun 72/5 maddesi.
19. Hukuk Dairesi         2016/361 E.  ,  2016/3163 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/11/2014
NUMARASI : 2014/20-2014/674


Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Davacı, davalının kendisi aleyhine bonoya dayalı takip başlattığını, takibe dayanak bonodaki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek, davalıya borçlu olmadığının tespitini, kötüniyet tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini, inkar tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece, davanın menfi tespit davası olduğu, yargılama aşamasında alınan rapora göre takibe konu bonodaki imzanın davacıya ait olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının takip konusu bono nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, bonoyu ciro yoluyla alan, aval imzası önünde atılmayan davalının kötüniyeti ispatlanamadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davacının temyizi, İİK"nun 72/5 maddesi uyarınca tazminat verilmesine yöneliktir. Takip ve dava konusu bonoda davacı avalist, davalı ise lehtar konumundadır. Dolayısıyla avalistin imzasının sahte olup olmadığını bilebilecek konumdadır. Hal böyle olunca, davalının icra takibinde hem haksız olduğu, hem kötü niyetli olduğunun kabulü gerekir. Burada davacı yararına tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde talebin reddi isabetsiz olup, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde iadesine, 25.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.