Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/10512 Esas 2016/3169 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/10512
Karar No: 2016/3169
Karar Tarihi: 25.02.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/10512 Esas 2016/3169 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Itirazın İptali davasında davacı, müvekkilinin icra takibi sırasında yapılan ödemenin faiz, masraf ve feriler için kullanıldığını ve alacağının devam ettiğini belirterek davalının haksız itirazının iptalini ve %20 oranında icra inkar tazminatı talep etmiştir. Davalı ise taraflar arasındaki ödeme şartlarının çeklerle yapıldığı savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme, faturalarda vadeye ilişkin herhangi bir ibare olmaması nedeniyle taraflar arasında bir ödeme teamülü oluşmadığını belirleyerek davalının savunmalarını reddetmiştir. Kararda TBK'nin 100. maddesi de dikkate alınmıştır. Kararın temyiz edilmesi üzerine, temyiz itirazları reddedilerek karar onanmıştır. Kanun maddeleri olarak TBK'nin 100. maddesi belirtilmiştir.
19. Hukuk Dairesi         2015/10512 E.  ,  2016/3169 K.
"İçtihat Metni"


Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin 27.890 TL olan faturaya dayalı alacağının tahsili için başlatılan icra takibinde davalının ödeme emrinin tebliğinden sonra 27.890,00 TL ödeme yaptığını, yapılan ödemenin öncelikle işlemiş faiz, masraf ve ferilere mahsup edildiğini, bu nedenle müvekkilinin alacağının devam ettiğini, davalının bakiye alacak miktarını ödememek için takibe itiraz ettiğini belirterek davalının haksız itirazının iptali ile davalı aleyhine % 20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında süre gelen ticari ilişki boyunca davacı tarafından kesilen faturalara karşı yapılan ödemelerin 5-7 ay vadeli çeklerle yapıldığını, bu vade ve ödeme şeklinin davacı tarafça kabul edildiğini, takip konusu borcun tarafların önceden anlaştıkları şekilde 21.000 TL’lik kısmının 30.05.2014, 31.05.2014, 31.05.2014 vadeli çeklerle ödendiğini takip konusu alacağın vadesinin 31.05.2014 tarihi olduğunu, ayrıca davacı şirketle yapılan 07.04.2014 tarihli mutabakatta 25.01.2014 tarihi itibariyle alacak borç durumunun “0” bakiye olduğunun kabul edildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı tarafından düzenlenen faturalar üzerinde vadeye ilişkin herhangi bir ibarenin olmadığı, bu nedenle taraflar arasında fatura karşılığı ödemelerin 7-8 aylık vadelerle yapıldığına dair bir teamülün oluşmadığı, davalı borçlunun ödeme emrinin tebliğinden sonra yaptığı ödemeler neticesinde takibin TBK."nın 100. maddesi uyarınca başlatılmış olması da dikkate alındığında davacının bakiye alacağının bulunduğu, ayrıca davalının savunmasında belirttiği 25.01.2014 tarihli mutabakat belgesinde davacının imzası olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 25/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.