Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/805 Esas 2019/1963 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/805
Karar No: 2019/1963
Karar Tarihi: 25.03.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/805 Esas 2019/1963 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı ile davacı arasında mal alım satımına ilişkin yapılan anlaşmanın çeki verilerek gerçekleştirildiği ancak alım satım işleminin gerçekleşmediği, davalının çeki iade etmediği ve tahsil edeceğini ifade ettiği gerekçesiyle, davacının çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi için açılan menfi tespit davasının ödemeyle birlikte istirdat davasına dönüştüğü tespit edilmiştir. Mahkeme, menfi tespit davalarında yetkili mahkemenin icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi ya da davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğunu belirlemiştir. Dosya incelemesi sonucunda davalı aleyhine icra takibi yapılmadığı ve davalının adresinin belirtilmediği gerekçesiyle mahkeme yetkisizliğine hükmetmiştir. Mahkeme gerekçesinde yer alan “Sonuç olarak davacı tarafından açılan menfi tespit davası ödemeyle birlikte istirdat davasına dönüşmüştür.” cümlesi, dosyada bu yönde bir delil bulunmaması nedeniyle doğru olmadığı belirtilerek hükmün bu şekilde düzenlenerek onanmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak İcra ve İflas Kanunu’nun 72/4. maddesi hakkında bilgi verilmiştir.
19. Hukuk Dairesi         2018/805 E.  ,  2019/1963 K.

    "İçtihat Metni"

    19. HUKUK DAİRESİ
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı vekili, davacının davalı ile maliki olduğu evi satın almak üzere anlaştıklarını, davacının 10.000,00 TL bedelli çeki davalıya peşinat olarak verdiğini, ancak davacı ile davalı arasında ev alım satımının yapılmadığını, davalının çeki iade etmesi gerektiği halde çeki kötü niyetli olarak iade etmediğini ve çeki tahsil edeceğini ifade ettiğini ileri sürerek, davacının çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, yetki itirazı ile birlikte davanın esastan reddini istemiştir.
    Mahkemece, davacı tarafından açılan menfi tespit davasının ödemeyle birlikte istirdat davasına dönüştüğü, İİK’nın 72/4. maddesine göre menfi tespit davalarında yetkili mahkeme icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi ya da davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğu, davalı aleyhine icra takibi yapılmadığı, davalının adresinin ... olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece “Sonuç olarak davacı tarafından açılan menfi tespit davası ödemeyle birlikte istirdat davasına dönüşmüştür.” şeklinde tespitte bulunulmuşsa da dosya içeriğinden bu yönde bir delil bulunmadığından ve bu husus dava konusu olmadığından mahkeme gerekçesinde yer alması doğru olmayıp bozmayı gerektirmekte ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden mahkeme gerekçesinin 2. sayfasında yer alan “Sonuç olarak davacı tarafından açılan menfi tespit davası ödemeyle birlikte istirdat davasına dönüşmüştür.” cümlesinin gerekçeden çıkarılarak hükmün bu haliyle düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle gerekçede yer alan “Sonuç olarak davacı tarafından açılan menfi tespit davası ödemeyle birlikte istirdat davasına dönüşmüştür.”cümlesinin gerekçeden çıkarılarak hükmün bu haliyle düzeltilerek ONANMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 25/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.