13. Hukuk Dairesi 2019/5110 E. , 2020/5169 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı Kurumun açtığı 3 ayrı ihaleyi kazandıklarını ve bu ihalelere istinaden aralarında sözleşmeler imzalandığını, sözleşmelerde kararlaştırılan tüm yükümlülüklerini yerine getirmelerine rağmen toplam 168.804,54 TL fatura alacaklarının ödenmediğini, alacağın tahsili için başlatılan takibin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek toplam 168.804,54 TL fatura alacağının davalıdan tahsiline, her bir faturanın tahakkuk tarihinden itibaren asıl alacağa yasal faiz işletilmesine, faturaların tarihinden itibaren faiz işletilmesi talebi yerinde görülmezse icra takip tarihi olan 15.05.2012 tarihinden itibaren asıl alacağa temerrüt faizi işletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bozma üzerine davanın 132,96 TL’si bakımından reddine, dava 157.005,71 TL alacak yönünden konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davanın asıl alacak yönünden kabulü ile 7.613,03 TL asıl alacağın 17/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde; mahkemece, 157.005,71 TL alacak yönünden konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, ancak konusuz kalan bu miktar üzerinden davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmemiştir. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6/1. maddesinin “Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur” hükmü uyarınca davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, konusuz kalan miktar yönünden vekalet ücretine hükmedilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, usulün 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu yönden davacı lehine düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 2/(a) ve (b) bendinden sonra gelmek üzere “ c – davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 10.999,39 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” cümlesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.