13. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/2328 Karar No: 2017/4880 Karar Tarihi: 24.04.2017
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/2328 Esas 2017/4880 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2016/2328 E. , 2017/4880 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR
Davacı davalı ile evinini ihitiyacı olan perde mefruşatı için anlaştığını ve bunun karşılığında kredi kartı ile 14/08/2013 tarihinde ödeme yapıldığını, davalının kendisine yüklenen edimi yerine getirmemekle birlikte sözlü müracaatlarına rağmen parayı da iade etmediğini, bu sebeple davalı tarafa ödenen 3.500,00 TL"nin ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak tarafına verilmesini talep etmiştir. Davalı, cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamıştır. Mahkemece, ""davacı tarafça davanın taraflar arasında düzenlenmiş herhangi bir yazılı belge ibraz edilmediği ve davalı olarak ..."ın gösterildiği, mahkememizce davalı gösterilen ..."ın tüzel kişiliği bulunup bulunmadığı hususunda ... Ticaret Sicil Memurluğun"a yazılan müzekkereye verilen cevapta dava dilekçesinde belirtilen adreste ... ünvanında bir şahıs ve şirket kaydına rastlanmadığının bildirildiği, davada ancak gerçek yada tüzel kişilerin taraf olabileceği ve bunun dava şartı olduğu, davada, davalı olarak gösterilen ... isimli bir tüzel kişiliğin mevcut olmadığının ticaret sicil memurluğundan gelen yazıdan anlaşıldığı, bu isimle gerçek şahıs olduğu, davacı tarafından iddia ve ispat olunmadığı, bu isimde bir şahıs olması halinde davasını ispat bakımından davalıya yemin teklifi bulunup bulunmadıkları hususunda davacı vekiline kesin süre verilmesine rağmen davacı tarafça yemin teklifinde bulunulmadığının anlaşıldığı, tüm bu durum karşısında davamızda davalı gösterilen ... isimli davalının HMK 114.maddesinde belirtilen davada taraf sıfatının bulunmadığı ve davanın öncelikle dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerektiği, ..."ın taraf sıfatı olması halinde ise davacı tarafça davası ispatlanamadığı anlaşıldığından "" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ve hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Mahkemece bu şekilde kararın gerekçe bölümünde davanın hem esastan hem de usulden red sebepleri açıklanmış, hüküm kısmında ise, sadece davanın reddi denilmiştir. Bir davada usul yönünden red sebepleri var ise, davanın usulden reddine karar verilmekle yetinilmesi gerekir. Davanın hem usulden hem de esastan reddine karar verilmesi mümkün olmadığından, verilen karar usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektir. 2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.