13. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/5827 Karar No: 2017/4918 Karar Tarihi: 24.04.2017
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/5827 Esas 2017/4918 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2016/5827 E. , 2017/4918 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı bankadan kullandığı kredi nedeniyle kendisinden haksız yere 2.462,50 TL kesinti yapıldığını, bunun tahsili amacıyla başlattığı takibe davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, vaki itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı banka tarafından temyiz edilmiştir. 1-28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 68/1. maddesine göre; ddesine göre; değeri iki bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, üç bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyükşehir statüsünde bulunan illerde ise iki bin Türk Lirası ile üç bin Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamaz. Buna göre dava tarihi itibariyle, Büyükşehir statüsünde bulunmayan il merkezlerindeki illerde, 3.000,00 TL’ye kadar olan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetleri, 3.000,00 TL ve üzerindeki uyuşmazlıklarda ise tüketici mahkemelerine gidilmesi gerekecektir. 28.05.2014 tarihinde açılan eldeki davada; davacı kredinin kullanılması sırasında kendisinden tahsil edilen 2.462,50 TL masrafa ilişkin başlattığı takibe vaki itirazın iptalini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava tarihi itibariyle 2.462,50 TL kredi masrafına bakma görevinin il tüketici hakem heyetine ait olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece, dava değerinin 6502 sayılı yasanın 68. maddesi gereğince Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvuruda bulunmasını zorunlu kılan miktarda olduğu ve bu miktar için mahkemeye dava açılmasının yasa gereği mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalı bankanın sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.