Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takibe konu edilen senetlerin, 19.07.2005 tarihli “Oto Satış Sözleşmesi” nedeniyle verildiği hususu ihtilafsızdır. Nitekim, takip talepnamesi ve ödeme emrinde de anılan sözleşme nedeniyle senetlerin muaccel hale geldiği yazılıdır. 19.07.2005 tarihli Oto Satış Sözleşmesinin taraflar arasında, takip alacaklısı, hamil Ramazan İleri’nin adı geçmediğinden işbu sözleşmenin içeriğinin adı geçen yönünden bağlayıcı olduğunu söylemek mümkün değildir. Bu itibarla, icra mahkemesince sözleşme içeriği irdelenmek suretiyle, takibin borçlu keşideci H. E. yönünden iptaline karar verilmesi doğru değildir. TTK.’nun 690.maddesi göndermesi ile 599.maddesine göre lehdara karşı ileri sürülebilecek defiilerin alacaklı iyiniyetli hamile karşı ileri sürülmesi mümkün bulunmamaktadır. Alacaklının bile bile borçlunun zararına hareket ettiği de kanıtlanmamıştır. Keşideci, lehtarla arasındaki sözleşmeye dayalı şahsi defiilerini yetkili hamile karşı ileri süremez. Açıklanan nedenlerle, borçlu itirazının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulü ile takibin iptaline dair hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 12.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.