7. Ceza Dairesi 2016/10441 E. , 2020/3323 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5015 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat, sanıklar ..., ..., İzzettin Mirdeslioğlu, ... ve ... hakkında hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I) Gümrük İdaresi adına Hazine vekili 17/09/2014 havale tarihli temyizden vazgeçme dilekçesi ile temyiz isteğinden vazgeçtiğinden, katılan EPDK vekilinin sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyizine hasren yapılan incelemede;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre katılan EPDK vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
II) Sanıklar ... ve ..."nun temyiz taleplerinin incelenmesinde;
1. Sanıklar hakkındaki hükmün adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin bendinde taksit aralığı belirtilmeyerek TCK"nun 52/4. maddesine aykırı davranılması,
2. 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, sanıklar ... ve ..."nun temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden ve bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesi uyarınca,
1. Sanıklar hakkında kurulan hükümde adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin bentte yer alan “10 eşit taksit” ifadesinden önce gelmek üzere “birer ay ara ile” ifadesinin eklenmesi,
2. Sanıklar hakkındaki hükümden TCK"nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bendin çıkarılması yerine, “24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararındaki iptal edilen hususlar gözetilerek, 5237 sayılı TCK’nun 53/1-2-3. madde ve fıkralarının tatbikine,” bendinin eklenmesi ve sair kısımların aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III) Sanık ... müdafii, sanıklar ... ve ..."ın temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.04.2014 tarihli ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK"nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Temyiz incelenmesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 02/10/2009, iddianame düzenleme tarihinin ise 16/02/2012 olduğu,
UYAP sisteminden yapılan kontrolde İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi"nde halen derdest olan 2017/401 Esas sayılı dosyada suç tarihinin 18/11/2009, iddianame düzenleme tarihinin ise 16/02/2011 olduğu,
Her iki dosyadaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanıkların eylemlerinin TCK"nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanık ... müdafii, sanıklar ... ve ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 03.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.