23. Hukuk Dairesi 2015/6835 E. , 2017/2954 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen tazminat davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 09.04.2015 gün ve 2014/9566 Esas, 2015/2383 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkilinin 16.05.2006 tarihinden bu yana davalı kooperatifin üyesi olduğunu, davalıların ise davalı kooperatifin eski ve yeni yönetim kurulu üyleri olduklarını, müvekkilinin davalı kooperatif yönetim kurulunun 21.08.2006, 23.08.2006 ve 30.10.2010 tarihli kararları ile ihracına karar verildiği, müvekkilinin alınan ihraç kararlarının iptali için açmış olduğu davalar sonucu yapılan yargılama neticesinde ihraç kararlarının iptaline karar verildiğini, ihraç kararının iptaline konu üç kararında kooperatif tarafından temyiz edilmeksizin kesinleşmiş olduğunu, alınan ihraç kararları ve açmış olduğu davalar sebebiyle müvekkilinin huzurunun kaçtığını, manen çöküntüye girdiğini ileri sürerek, 15.000,00 TL manevi tazminat ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 8.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Kooperatif vekili ile davalılar ... ve ... vekili, davacının iddialarının yerinde olmadığını, davacının ihraç kararına kendisinin sebebiyet verdiğini, davacının bu davalar nedeniyle yapmış bulunduğu mahkeme masrafları ile mahkemece hüküm altına alınan avukatlık ücretlerinin de kendisine ödendiğini, talep edilen tazminat miktarınında fahiş olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, davanın kooperatife yöneltilmesi gerektiğini, kendisine husumet yöneltilmesinin yerinde olmadığını, öncelikle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu yapılan yönetim kurulu kararlarında da imzasının bulunmasına rağmen bununla ilgili toplantılarda bulunmadığını, kararların müvekkiline izah edilmeden imzalatıldığını, bundan dolayı müvekkilinin bir kastının bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının vekili ile yapmış olduğu vekalet sözleşmesindeki ücreti o davada ileri sürmesi gerektiği aksi takdirde o davada verilen karar kesinleşmekle artık taraflar için kesin hüküm oluşturacağı, kesinleşen kararlar neticesinde ayrı bir tazminat davasında bu bedellerin talebinin mümkün olmadığı gerekçesiyle, maddi tazminat talebinin, kooperatif ve yönetim kurulu üyelerinin aldıkları ihraç kararlarında kötüniyet veya ağır kusurlu olduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle, manevi tazminat talebinin reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 09.04.2015 tarih ve 2014/9566 E., 2015/2383 K. sayılı ilamı ile onanmıştır.
Bu kez, davacı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 07,80 TL harç ve takdiren 275,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 30.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.