Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/16168 Esas 2021/2967 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/16168
Karar No: 2021/2967
Karar Tarihi: 14.06.2021

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/16168 Esas 2021/2967 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/16168 E.  ,  2021/2967 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın kabulüne dair verilen kararın süresi içinde başvuran (davacı) vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Başvuran (davacı) vekili, davalının ihtiyarı mali mesuliyet sigortacısı olduğu araç ile müvekkilinin desteğinin yolcu olarak bulunduğu aracın karıştığı trafik kazası neticesinde desteğin vefat ettiğini belirterek, 70.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, başvurunun reddini savunmuştur.
    Sigorta Hakem Heyeti tarafından, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; başvurunun kısmen kabulü ile 30.000,00 TL manevi tazminatın 10.02.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sigorta şirketinden tahsiline karar verilmiş; karara taraf vekilleri tarafından itiraz edilmiştir.
    Sigorta İtiraz Hakem Heyeti tarafından başvuran (davacı) vekilinin itirazının reddine, davalının itirazının kabulü ile uyuşmazlık hakem kararının kaldırılmasına; 20.000,00 TL manevi tazminatın 10.02.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karar, başvuran (davacı) vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava,destekten yoksun kalma nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, 6098 sayılı T. B.K.’nın 56.maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, T.M.K"nın 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göret hükmedeceği öngörülmüştür.
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminatı takdir etmesi gerektiği ortadadır (HGK 23/06/2004, 13/291-370).
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında başvurana (davacıya) takdir olunan manevi tazminatların az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    2- Bozma neden ve şekline göre başvuran (davacı) vekilinin yargılama giderine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıdaki (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle başvuran (davacı) vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle başvuran (davacı) vekilinin yargılama giderlerine ilişkin temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 14/06/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.