Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/8915 Esas 2017/2991 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8915
Karar No: 2017/2991
Karar Tarihi: 31.10.2017

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/8915 Esas 2017/2991 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı şirket, davacı müvekkiliyle olan borçlarını ödediği gerekçesiyle yapılan ilamsız takibi itiraz ederek durdurmuştur. Davacı ise davanın yetkisiz bir mahkemede açıldığı iddiasıyla davanın reddedilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davalının çeklerle borcunu ödediği iddiasını kabul etmiş ancak usulüne uygun defterlerin ibraz edilmediği için bu iddianın ispatlanamadığını belirtmiştir. Bu nedenle davacının dava açma hakkı olduğu ve davanın kabul edilmesi gerektiği kararına varılmıştır. Hukuk maddeleri ise; HMK'nın 220/3. maddesi.
23. Hukuk Dairesi         2015/8915 E.  ,  2017/2991 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete yapmış olduğu vinç hizmeti karşılığında düzenlenen son fatura alacağının ödenmemesi üzerine ilamsız takip başlatıldığını, takibin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek, davalının haksız itirazının iptali ile, icra inkâr tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, yetkili mahkemenin .... Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin davacıya borçlu olmadığını, takip konusu faturaya karşılık iki ayrı çek keşide edilerek davacıya verildiğini, bu nedenle davacının müvekkili şirketten hiçbir hak ve alacağı kalmadığını savunarak, davanın reddi ile takibin iptaline, %20"den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalının takibin dayanağı fatura borcunu, 2 adet çek keşide ederek ödediğini savunduğu, davacıya ait ticari defter ve belgeler mali müşavir tarafından incelenerek düzenlenen raporda defterlerin sahibi lehine delil olma niteliğine haiz olmadığı, ancak defter ve kayıtlara göre alacaklı görüldüğü, davalının ödeme savunmasına dayanak yaptığı çeklerin defterde kayıtlı olduğu, her ne kadar davalıya ait ticari defter ve kayıtların mahkemeye sunulamadığı görülmüşse de davalı tarafça savunmanın dayanağı çeklerin davacı defterlerinde kayıtlı olduğundan ve faturalara dayalı alacak kanıtlanamadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava faturaya dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Davalı taraf faturaya dayalı borcunu 2 adet çek keşide ederek ödediğini iddia etmiştir. Davacı taraf ödeme iddiasını kabul etmemiştir. Davacı tarafın usulüne uygun tutulmayan defterlerinde takip konusu alacağın mevcut olduğu bilirkişi marifetiyle tespit edilmiştir. Davalı ödeme iddiasında bulunduğuna göre, ödemeyi ispatlamakla yükümlüdür. Davalı ispat yükümlülüğünü yerine getirmediği gibi, usulüne uygun ihtara rağmen ticari defter ve kayıtlarınıda ibraz etmemiştir. Bu durumda HMK"nın 220/3. maddesi gereğince davacının ticari defter ve kayıtlarının içeriğini kabul etmiş sayılır. Bu nedenle davanın kabulü yerine yanılgılı değerlendirme ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 31.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.