23. Hukuk Dairesi 2015/8968 E. , 2017/2998 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Asıl ve birleşen davada davacı vekili, davacının davalı kooperatife 2224, 2226, 2261, 2266, 2285, 2299 üye numaraları ile üye olduğunu, bu üyelikler nedeniyle davalı kooperatifin 6 adet brüt 120 m² daire için altı adet dosya açıldığını, davacının üyeliklerini kooperatif eski başkanı ..."dan devraldığını, devir işleminin kooperatif genel kurulunda onaylandığını, aradan uzunca süre geçmesine rağmen dairelerin davacıya teslim edilmediğini ileri sürerek, altı adet dairenin müvekkiline teslimi, mümkün olmaz ise altı adet dairenin rayiç bedelinin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik 10.000,00 TL"sinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemiz"in 20.02.2013 tarih ve 2012/6819 E., 2013/966 K. sayılı ilamıyla bozulmuştur. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; ... ve davacının kooperatife karşı üslendikleri edimleri ifa etmediği, davacı ve üyelikleri devreden ..."ın üyelikler karşılığında edimlerini ifa etmeksizin kooperatiften daire vermelerini istemesinin hukuka, sözleşmeye ve hakkaniyete aykırı olduğu gerekçesiyle, davanın reddine, birleşen davada; davacının, davalı ..."a karşı edim yükümlülüğünü ifa ettiği halde, davalı ...’ın daireleri kooperatife teslim etmediği, davalı ..."ın 6 üyelik devir aldığı ama bunlardan 5 adedini başkalarına devrettiği, davalının elinde olan 1 adet üyelik için davacıdan daire bedelini talep edebileceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.