Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2007/7772 Esas 2007/9244 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/7772
Karar No: 2007/9244

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2007/7772 Esas 2007/9244 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2007/7772 E.  ,  2007/9244 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Fatih İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 13/09/2006
    NUMARASI : 2005/1426-1308

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı A Ö.. vekili tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine geçilmiş ve borçluya gönderilen örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliğ edilmesinden sonra, adı geçenin yasal süresinde icra mahkemesine başvurarak alacaklının yetkili hamil olmadığı, kendisine usulüne uygun olarak yapılmış bir ciro bulunmadığı belirtilmiş ve takibin iptaline karar verilmesi talep edilmiştir.
    T.T.K.’nun 702.maddesinde “Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kimse son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı taktirde selahiyetli hamil sayılır. Çizilmiş cirolar bu hususta yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro takip ederse bu son ciroyu imzalayan kimse çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır.” düzenlemesi getirilmiştir.
    Öte yandan Hukuk Genel Kurulu’nun 24.4.1996 tarih 1996/12-136 E., 1996/288 karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere hamiline yazılı çeklerde takip alacaklısının ciro silsilesi içerisinde yer almaması halinde ve bankaya ibraz için ciro edenin de son hamil olduğunun belirlenmesi durumunda takip alacaklısının yetkili hamil olabilmesi için ibrazdan sonra adı geçene (temlik hükmünde de olsa) bir cironun varlığı zorunludur.
    Somut olayda, takip dayanağı çek arkasının incelenmesinde, takip alacaklısı A Ö.."in ciro silsilesi içerisinde yer almadığı tespit edilmiştir. Adı geçene, ibrazdan sonra yapılmış ve alacağın temliki hükümlerini doğuracak bir ciro da yoktur.
    O halde, Mahkemece, İİK"nun 170/a-2, maddesi gereğince takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    Kabule göre de; borçlu İcra Mahkemesine başvurusunda talep edilen faiz oranına da itiraz ettiği halde, bu konuda inceleme yapılmaması ve olumlu olumsuz bir karar verilmemesi doğru değildir.
    SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 08.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.