23. Hukuk Dairesi 2015/3968 E. , 2017/3012 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalıların murisi ile aralarında imzaladıkları sözleşme gereği davalılar murisine haricen bir kısım bedeller ödediğini, Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2002/100 esas sayılı kararı ile sözleşmenin feshedildiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ödediği 400.000,00 TL"nin müvekkiline istirdatını talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, davacının ödemesinin eski para birimi olduğu dolayısıyla bu miktarını geçemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kabulüne karar verilmiş, karar Dairemizce, konusunda uzman bilirkişi kurulundan belge karşılığı ödenen tutarların ayrı ayrı tarihlerine göre güncellenip, ayrıntılı, açıklamalı, gerekçeli, önceki raporlara yapılan itirazlar da birlikte değerlendirilmek suretiyle uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir, gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde bozma ilamı sonrasında dosyaya sunulan bilirkişi heyeti raporu doğrultusunda açılan davanın kısmen kabulü ile; 73.082,12 TL alacağın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalılar vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davalılar vekilinin temyizi yönünden ise; 03.02.1994 tarihli 38.10 bedelli ödemenin bilirkişi raporunda iki kere hesaplandığı, davalı tarafça bu hususa açıkça itiraz edildiği halde bu hususlar dikkate alınmaksızın hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadelerine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.