4. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/13557 Karar No: 2017/8391 Karar Tarihi: 18.12.2017
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/13557 Esas 2017/8391 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2015/13557 E. , 2017/8391 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 24/12/2012 gününde verilen adli yardım talepli dilekçe ile ölüm nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, davacılardan ... ve ... yönünden, maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulüne dair verilen 31/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kasten öldürme eyleminden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne; maddi tazminat istemlerinin ise davacılar ... ve ... yönünden kısmen kabulüne, diğer davacılar ... ve ... yönünden reddine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar vekili, davacıların babasının 26/08/1996 tarihinde amcaları olan davalı tarafından öldürüldüğünü, ceza davasında davalının mahkumiyetine karar verildiğini, sonrasında 2001 yılında aftan yararlanmak suretiyle tahliye edildiğini belirterek davalının eylemi sonucunda oluşan maddi ve manevi zararlarının tazmini isteminde bulunmuştur. Mahkemece, dosyada alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davacılardan ... ve ... yönünden maddi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne, ... ve ... yönünden haksız eylem nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatını gerektirecek bir durumları olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Davacıların manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Haksız eyleme dayalı tazminat davalarında olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 60/1. (... 72) maddesine göre öngörülen zamanaşımı süresi fiil ve failin öğrenilmesinden itibaren 1 yıl ve her halükarda 10 yıldır. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacıların babasının kasten öldürülmesine yönelik suç tarihinin 26/08/1996 olduğu, davalı hakkında ağır ceza mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda verilen kararın 11/08/1998 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Davacılar tarafından 24/12/2012 tarihinde maddi ve manevi tazminat davası açıldığına göre, kararın kesinleşme tarihinden itibaren 1 yıllık zamanaşımı süresi geçmiştir. Mahkemece davanın zamanaşımı nedeni ile usulden reddi gerekirken işin esasına girilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup kararın bozulmasını gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/12/2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi. Dava, kasten insan öldürme eylemine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. ... 60/2, ... 72 maddelerinde tazminatı doğuran eylemin cezayı gerektiren bir fiilden kaynaklanması durumunda, ceza kanunlarının bu fiil için daha uzun zamanaşımı öngördüğü hallerde bu zamanaşımı süresinin uygulanacağı belirtilmiştir. Eylemin gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 765 sayılı ... 102/3 maddesi uyarınca adam öldürme suçunun ceza zamanaşımı süresi 20 yıldır. Şu durumda haksız fiil zamanaşımı süresi ceza zamanaşımı süresi olan 20 yıl olarak uygulanması gerekir. Somut olayda eylem tarihi 29/08/1996 olup 20 yıllık zamanaşımı süresi dava tarihi itibariyle dolmamıştır. Açıklanan nedenlerle işin esasının incelenmesi gerekirken, davanın zamanaşımından reddi gerektiğine ilişkin, değerli çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum. 18/12/2017