23. Hukuk Dairesi 2015/8159 E. , 2017/3291 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 26.06.2015 gün ve 2014/9549 Esas, 2015/4962 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkili ile davalılar arasında henüz tapuda kayıtlı olmayan taşınmaza ilişkin adi yazılı ve tarihsiz “kat karşılığı inşaat sözleşmesi” (ön sözleşmedir) bulunduğunu, bu sözleşme ile arsa tapu bedelinin davacı tarafından ödeneceği, projeyi davacının hazırlatacağı, tapunun alınması sonrasında resmi sözleşme yapılacağı, taraflardan birisinin taahhüdüne uymaması halinde karşı tarafa 50.000,00 TL ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, davacının yoğun çabası ile arsa tapusunun davalılar adına alındığını, sözleşmeyle kararlaştırıldığı gibi arsa tapu bedelinin müvekkilince ödendiğini, adi yazılı sözleşme eki krokiye uygun proje düzenletildiğini, keşide edilen ihtara rağmen davalıların resmi şekle uygun sözleşme yapmayı reddettiğini, tapu, proje bedelleri ile cezai şart olmak üzere toplam 710.000,00 TL ile işlemiş faizi olan 1.498,89 TL"nin tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin 521.000,00 TL"lik kısmının davalılarca kabul edildiğini ileri sürerek, davalıların kısmi itirazlarının iptali ile icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, sözleşmeye uygun şekilde bina girişinin yan taraftan projelendirilmesi gerekirken, tam ortasından projelendirildiğini, davacının bu eksikliği gidermek yerine ihtarname ile alacağını talep ettiğini, cevabi ihtarname ile projede anlaşmaları halinde resmi sözleşme yapmaya hazır olduklarını bildirdiklerini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının tapu bedeli olarak hazineye 434.232,13 TL, arsa bedeli olarak dava dışı .... 140.000,00 TL, proje bedeli olarak 25.000,00 TL ödediği, taraflar arası ön sözleşme ve eki krokide bina girişine ilişkin hüküm bulunmadığı, davalıların bina girişi nedenine dayalı olarak sözleşmenin uygulanmasını zora soktuğu, bu nedenle de cezai şart bedeli olan 50.000,00 TL"yi ödemeleri gerektiği, davacı toplam alacağının 649.232,13 TL olduğu, icra takibi aşamasında kabul edilen miktar nazara alındığında takibin 128.232,13 TL üzerinden devam etmesi gerektiği belirtilerek, davanın kısmen kabulü ile takibin 128.232,13 TL üzerinden devamına, icra inkâr tazminatı isteminin reddine dair verilen karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine, Dairemizin 26.06.2015 tarih, 2014/9549 E., 2015/4962 K. sayılı ilamıyla, geçersiz olan ve sonradan geçerli hale gelmeyen adi yazılı sözleşme ile kararlaştırılan cezai şartın talep edilmesinin mümkün olmadığı gibi, yapılması kararlaştırılan binaya ilişkin proje harcamasının da talep edilemeyeceği, davacı tarafın cezai şart ve proje giderine ilişkin istemlerinin reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur.
Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 07,80 TL harç ve takdiren 275,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 16.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.