4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/2562 Karar No: 2017/8398 Karar Tarihi: 18.12.2017
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/2562 Esas 2017/8398 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2016/2562 E. , 2017/8398 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 28/12/2012 gününde verilen dilekçe ile kasten yaralama nedeni ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 29/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, kasten yaralama eylemine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; davacı ile davalıların aynı apartmanda oturduğunu, davacının davalılar tarafından darp edilmesi sonucunda, kolunun kırıldığını ve yüzünde sabit eser meydana geldiğini belirterek oluşan manevi zararının tazmini isteminde bulunmuştur. Davalılardan ... ve ... vekili; dava konusu olayda davacının davalıları tahrik ettiğini ve davanın zamanaşımına uğradığını, davalılardan ... vasisi de, iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, kesinleşen ceza yargılaması ve davacı hakkındaki Adli Tıp raporu dikkate alınarak manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davalılardan ..."in vasi ile davalılardan ... ve ..."nın ise vekil ile temsil edildiği anlaşılmıştır. Davalı ... vekil ile temsil edilmemesine rağmen Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesi gereğince tarafına vekalet ücretine hükmedilmiş olması ve diğer davalıların aynı vekil ile temsil edilmesine rağmen haklarında tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken iki ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir. Ne var ki; belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7 maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle, hüküm fıkrasının vekalet ücretine ilişkin 4. bendinin hükümden çıkartılarak, yerine "Davalılar ... ve ... kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca 1.500 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar ... ve ..."ya verilmesine" ifadelerinin yazılmasına, davacının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddiyle hükmün davacı yararına düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.