17. Hukuk Dairesi 2016/16923 E. , 2019/8523 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki işyeri sigortasından kaynaklanan rücuen tazminat alacağına dayalı itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; 05/10/2013 tarihinde davacı şirkete özel işyeri paket sigortası ile sigortalı binada, davalının yaptığı kazı çalışması nedeniyle bina ana elektrik tesisatında meydana gelen arıza sonucu hasar meydana geldiğini, tespit edilen 5.515,00 TL hasar bedelinin sigortalısına ödendiğini, ödenen bu bedelin davalıdan tahsili için başlatılan icra takibine haksız itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davaya konu hasarın davalı şirketten kaynaklanmadığını ve talep edilen bedelin fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kabulü ile davalının İstanbul 32. İcra Müdürlüğünün 2014/3953 sayılı dosyasındaki itirazın iptaline, takibin 5.515,00 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanarak devamına, kabul edilen 5.515,00 TL"nin % 20"sine tekabül eden 1.103,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, işyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat alacağına dayalı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafın davalıdan rücuen tazminat talep ettiği, davacının rücu şartlarının bulunup bulunmadığı ve kapsamı ile zararın miktarının belirlenmesi, yargılama kapsamında bilirkişi raporu alınmasıyla mümkün olduğundan, talep edilen tazminat miktarının likit (muayyen, belirli) olmadığı gözetilmek suretiyle, yasal şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesi doğru değil bozma sebebi ise de, bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK"nun geçici 3. maddesi delaletiyle mülga 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1 nolu bendinin "kabul edilen 5.515 TL"nin % 20"sine tekabül eden 1.103 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine" cümlesinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine; "Alacak likit (muayyen/belirli) olmayıp alacak miktarının tespiti yargılama yapılmasını gerektirdiğinden, davacının şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine" ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 25/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.