4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1862 Karar No: 2017/8582 Karar Tarihi: 21.12.2017
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/1862 Esas 2017/8582 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2016/1862 E. , 2017/8582 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 03/08/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 21/12/2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dava haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacı lehine 4.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine ilişkin olarak verilen karar manevi tazminat miktarı yönünden davacı tarafça temyiz edilmiş ve Dairemiz çoğunluğunca onanmıştır. Olay günü davacının, davalı tarafından yakın mesafeden atılan iki adet taş ile başından kemik kırığı (4. Derecede) oluşacak ve hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığı, ceza mahkemesinde yapılan yargılama sonunda davalının haksız tahrik hükümleri uygulanmadan 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırıldığı ve kararın Yargıtay 3. Ceza Dairesince onandığı dosya kapsamı ile sabittir. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi uyarınca haksız bir fiil sonucunda bedensel olarak zarar gören kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilecektir. Hükmedilecek olan manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. 22/06/1966 tarihli ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı birleştirme kararının gerekçesinde manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Somut olayda, olayın oluş şekli, davacının hayati tehlike geçirecek ve 4. derecede kemik kırığı oluşacak şekilde başından yaralanmış olması ve haksız tahrik bulunmaması karşısında davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğu düşüncesinde olduğumdan, sayın çoğunluğun bu konudaki onama kararına katılmıyorum. 21/12/2017