Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2007/11275 Esas 2007/13595 Karar Sayılı İlamı

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu vekilinin icra mahkemesine gecikmiş itiraz hakkında yaptığı başvuru dilekçesinde; tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin şikayette de bulunduğu görülmektedir. HUMK"nun 76.maddesi gereğince hukuki tavsif hakime aittir. Mahkemece, tebligatın usulüne uygun yapılması ve İİK"nun 65.maddesinde ki koşullarında oluşması halinde gecikmiş itiraz talebi incelenebilir. Ne var ki, örnek 7 numaralı ödeme emrinin borçluya tebliğine ilişkin tebligat parçasının incelenmesinde; 7201 sayılı Kanun"un 21.maddesine göre tebligatın yapıldığı ancak Tüzüğün 28.maddesi "tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu veya meclis üyeleri, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp altını imzalatması, imzadan çekinmesi halinde de bu durumu yazarak imzalaması gerekir" hükmü gereğinin yerine getirilmediği, bu haliyle tebliğ işleminin usulsüz olduğu görülmüştür.
Hal böyle olunca da başvurunun tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin olduğunun kabulü ile 7201 sayılı Kanun"un 32.maddesi gereğince muttali olunan tarihin tespitiyle şikayetin süresinde olması halinde işin esasının incelenmesi gerekirken gecikmiş itirazın yasal şartları oluşmadığından bahisle reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 02.07.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.