22. Hukuk Dairesi 2015/29889 E. , 2018/2254 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 17.06.2010-30.09.2012 tarihleri arası çalıştığını, iş sözleşmesini ücretlerinin ödenmemesi gerekçesi ile feshettiğini beyanla kıdem tazminatı, hafta tatili ve fazla mesai alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Davacı işçinin, 17.06.2010-30.09.2012 tarihleri arasında davalı işyerinde fasılalı olarak çalıştığı, mahkemece hükme esas teşkil eden bilirkişi raporunda, tanık beyanları değerlendirilerek davacının yoğun dönem olan haziran temmuz ağustos aylarında haftanın altı günü 08:00-22:30 saatleri arası günlük iki saat ara dinlenme ile çalışarak haftalık yirmi yedi saat,yoğun olmayan dönem olan nisan mayıs, eylül, ekim aylarında haftanın altı günü 11:30-22:30 saatleri arası günlük bir buçuk saat ara dinlenme ile çalışarak haftalık on iki saat, fazla mesai yaptığı kabul edilmiştir.
Somut olayda fazla mesai alacağı konusunda yapılan işin niteliği ve taraf tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde; dosyada fazla çalışma olgusunun ispatına yönelik olarak beyanları esas alınan davacı tanıklarının davacı ile menfaat birliği içinde oldukları ve bu tanıkların beyanlarına itibar edilmesinin isabetli olmadığı, ancak davacının işyerindeki çalışma düzeninin dosya kapsamında dinlenen davalı tanığı ...’in beyanlarına göre haftanın altı günü 05:30-16:00 saatleri arası olduğunun ispatlandığı, bu çalışma düzenine göre davacının haftada on iki saat fazla mesai yaptığı anlaşıldığından bu tanığın beyanları ile davacının imzasına havi iş sözleşmelerinde yazılı yıllık 270 saate kadar yapılan çalışmaların ücrete dahil olduğuna dair kayıtlar birlikte değerlendirilerek fazla mesai alacağı hesaplanmalı ve hüküm altına alınmalıdır. Yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
3-4857 sayılı İş Kanunu"nun 46. maddesinde, işçinin tatil gününden önce aynı Kanun"un 63. maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması şartıyla, yedi günlük zaman dilimi içinde yirmi dört saat dinlenme hakkının bulunduğu belirtilmiş, işçinin hafta tatili gününde çalışma karşılığı olmaksızın bir günlük ücrete hak kazanacağı da 46. maddenin ikinci fıkrasında hüküm altına alınmıştır. Hafta tatili gününde çalıştığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda hafta tatili alacağı konusunda yapılan işin niteliği ve taraf tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde; dosyada hafta tatilinde çalışma olgusunun ispatına yönelik olarak davacı ile menfaat birliği içinde olan davacı tanık beyanları dışında delil bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yan delillerle desteklenmeyen ve aynı işveren aleyhine aynı iddia ile açtıkları davalar nedeniyle aralarında menfaat birliği bulunan davacı tanıklarının beyanlarının hafta tatilinde çalışma iddiası yönünden hükme esas alınması mümkün olmadığından; diğer bir ifade ile yeterli ve inandırıcı delillerle ispatlanamayan hafta tatili alacağı talebinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.