17. Ceza Dairesi 2019/11126 E. , 2019/16514 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanıklar hakkında verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I) Sanık ... hakkında temyiz talebinin reddine dair 07/05/2015 tarihli ek kararın temyiz incelemesinde;
Sanık ...’nin yokluğunda verilen 22.12.2014 tarihli kararın sanığın savunmasında verdiği adreste 03.03.2015 tarihinde kendisine bizzat tebliğ edildiği, CMUK"nun 310/1. maddesinde öngörülen 1 haftalık yasal süresinden sonra, sanığın 11.03.2015 tarihinde süresinden temyiz ettiği, Mahkeme’nin 07.05.2015 tarihli ek kararı ile temyiz talebinin reddine karar verildiği, ek kararın sanığın daha evvelden tebliğ yapılan adresine 18.05.2015 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği sanığın bu ek kararı 09.05.2016 tarihinde CMUK"nun 310/1. maddesinde öngörülen 1 haftalık yasal süresinden sonra, temyiz ettiği anlaşılmakla, sanık ...’nin, ek kararın temyizi talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca, REDDİNE,
II) Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan verilen hükmün temyiz incelemesinde;
Sanığın yokluğunda verilen 22.12.2014 tarihli kararın sanığın savunmalarında verdiği adrese 17.04.2015 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği, anılan maddeye göre tebligatın yapılabilmesi için daha önce muhataba bahse konu adreste usulüne uygun tebligat yapılmış olmasının gerektiği, ancak sanığa duruşmada bildirdiği adreste bahse konu adreste daha önce tebligat yapılmamış olduğu, bu haliyle sanığa yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmakla, temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilerek ve 22.07.2015 tarihli eski hale getirme ve temyiz isteminin reddine ilişkin ek karar kaldırılarak yapılan incelemede,
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) Dosya içerisinde mevcut tutanaklardan ve müşteki anlatımlarından, sanıkların 21.08.2013 tarihinde iştirak halinde suça konu rakıları çaldıklarının tespit edildiği, ancak 24.08.2013 tarihli eylem yönünden müşteki anlatımlarında, sanık ...’nin markete girmesi üzerine müşteki ve market çalışanlarının sanığı daha evvel hırsızlık yapması nedeniyle tanıyarak yakaladıkları, sanıkların aşamalardaki savunmalarında, 21.08.2013 günü suça konu markete girerek hırsızlık yaptıklarını kabul ettikleri, 24.08.2013 tarihinde bir şey çalmadıklarını belirttikleri, sanıkların 24.08.2013 günü hırsızlık suçundan icrai hareketleri gerçekleştirdiklerine dair kanıtların dosyaya yansımadığı, fiillerinin bu suça hazırlık hareketleri aşamasında kaldığından; açıklanan sebeplerle sanığın 24.08.2013 tarihli suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşıldığından, şartları bulunmadığı halde, 5237 sayılı TCK’nun 43. maddesi gereği artırım yapılarak fazla ceza tayin edilmesi,
2) T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hüküm fıkrasından 3 YIL 9 AY HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,” cümlesinin çıkarılması suretiyle TCK’nun 142/1-b maddesi uyarınca sonuç cezanın 3 yıl hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle ve TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımların hükümlerden bütünüyle çıkartılarak yerine “Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 tarih ve29543 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 8/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı doğrultusunda yürürlükte bulunan TCK’nun 53. maddesinin sanık hakkında uygulanmasına” cümlesinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.