14. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/1434 Karar No: 2021/2211 Karar Tarihi: 29.03.2021
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/1434 Esas 2021/2211 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, mirasçılık belgesinin iptali talebi üzerine görülmüştür. Davacı, mirasçılık belgesinin dağıtımında hatalı bir şekilde Seher'in çocuklarının payının hesaba katılmadığını öne sürerek belgenin iptalini talep etmiştir. Mahkeme, görevsizlik kararı vermiştir ancak bu kararın bozulması gerektiği kararına varılmıştır. Yukarıdaki Mahkeme Kararı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 2. maddesi gereğince asliye hukuk mahkemelerinin, sulh hukuk mahkemelerinin ise davalara bakmakla yükümlü olduğu durumlar belirtilerek açıklanmıştır. Ayrıca, HMK'nın 448/1 maddesi de zaman bakımından uygulanması gereken hükümler hakkında bilgi verilmiştir.
14. Hukuk Dairesi 2018/1434 E. , 2021/2211 K.
"İçtihat Metni"
14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 23/02/2010 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesinin iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 22/06/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, mirasçılık belgesinin iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili, davacının murisi ...’e ait Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesi 2008/1221 Esas, 2008/1684 Karar sayılı mirasçılık belgesinde mirasçılardan Seher’in anesinden önce çocuksuz öldüğü gerekçesiyle miras payının dağıtıldığı oysa ki Seher’in Ali ve Mustafa adında iki çocuğunun bulunduğundan bahisle Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesi 2008/1221 Esas, 2008/1684 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptalini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, “Asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle” görevsizlik kararı vermiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 2. maddesi gereğince, bu kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ve şahıs varlığına ilişkin davalarda asliye hukuk mahkemeleri görevlidir. Sulh hukuk mahkemelerinin görevi ise HMK’nın 4. maddesinde düzenlenmiş; HMK’nın 383. maddesinde de aynı kanunun 382. maddesinde düzenlenen çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin de aksine bir düzenleme olmadığı takdirde sulh hukuk mahkemeleri olduğu belirtilmiştir. Öte yandan, 01.10.2011 tarihinden önce yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun sulh hukuk mahkemesinin görevini belirleyen 8/II-5. bendi "mirasçılık belgesi verilmesi hakkındaki isteklerle, bu belgenin değiştirilmesi veya iptali davalarına…" bakar şeklinde düzenlenmiştir. HMK"nın zaman bakımından uygulanmasına ilişkin 448/1 maddesinde de bu kanun hükümlerinin tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanması öngörülmüş, Geçici 1/1 maddesine göre de yargı yolu ve göreve ilişkin hükümlerinin kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış davalarda uygulanmayacağı ifade edilmiştir. Somut olayda; dava 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden önce, 23.02.2010 tarihinde, açıldığından davada 1086 sayılı HUMK’nın 1. maddesi hükmünün uygulanması gerekir. Dava tarihi itibariyle mirasçılık belgesinin iptali sulh hukuk mahkemesinin görevinde olduğundan, asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 29.03.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.