5. Ceza Dairesi Esas No: 2014/804 Karar No: 2014/3701 Karar Tarihi: 03.04.2014
Rüşvet - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/804 Esas 2014/3701 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, kumar oynatmak suçundan hakkında yasal işlem yapılmak üzere karakola götürüldüğü esnada görevli memurlara rüşvet teklif etti. Şikayetçi görevliler tarafından paranın alınması ve olayın tutanağa bağlanması sonrasında zincirleme hakaret suçu işlediği gerekçesiyle yargılanarak ceza aldı. Ancak, sanığın meşru zeminde bulunduğu kabul edildiği ve cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimi kapsamında çektirilmesine karar verildiği belirtildi. Kanuna aykırı bulunmayan bu kararın düzeltilerek onanması gerektiği ifade edilmiştir. Kararda TCK'nın 58. maddesi, 6352 sayılı Kanun ve 5237 sayılı TCK'nın 252/3. maddesi yer almaktadır. Rüşvetin kamu görevlisinin görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için kişiyle varılan anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlaması şeklinde tanımlandığı açıklanmıştır.
5. Ceza Dairesi 2014/804 E. , 2014/3701 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 5 - 2013/44241 MAHKEMESİ : İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi TARİHİ : 27/12/2012 NUMARASI : 2012/375 Esas, 2012/406 Karar SUÇ : Rüşvet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Suç tarihinde, kumar oynatmak suçundan hakkında yasal işlem yapılmak üzere karakola götürülen sanığın, görevli memurlara 100 TL rüşvet teklif etmesi ve şikayetçi görevliler tarafından suça konu paranın alınarak olayın tutanağa bağlanması şeklinde gerçekleşen olayda, sanık hakkında İzmir 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 2006/1066 Esas sayılı dosyasında kumar oynatmak suçundan verilen beraet hükmünün temyiz edilmeksizin kesinleşmesi nedeniyle sanığın meşru zeminde bulunduğunun kabulü gerekeceği, 5237 sayılı TCK"nın 6352 sayılı Kanunla değişiklik yapılmadan önceki 252/3. maddesinde rüşvetin bir kamu görevlisinin görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için kişiyle varılan anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlaması olarak tanımlanmış olduğu da nazara alındığında, sanığın eyleminin kamu görevlisi şikayetçilerin onur, şeref ve saygınlığını rencide edecek nitelikte zincirleme hakaret suçunu oluşturduğu anlaşılmakla; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Tekerrüre esas sabıkası nedeniyle TCK"nın 58. maddesi uyarınca cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilen sanık hakkında infaz makamlarının yetkisini kısıtlayacak biçimde 1 yıl denetim süresi belirlenmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak bu hususun yeniden duruşma yapmaksızın düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükümde sanık hakkında TCK"nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimi ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin bölümde yer alan “(1 yıl süreyle)” ibaresinin çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.