Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/7496 Esas 2017/3708 Karar Sayılı İlamı

...
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-
Asıl davada davacı vekili, taraflar arasında gemi işi hizmet alımı sözleşmeleri imzalandığını, 5510 sayılı Kanun"un 81/1-i maddesine istinaden davalı tarafından davacı şirketin hak edişlerinden 496.430,00 TL kesinti yapıldığını ileri sürerek, şimdilik 1.000,00 TL"nin kesinti tarihlerinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, birleşen davada ise aynı davalı aleyhine saklı tutulan fazlaya ilişkin talepler yönünden 495.430,11 TL"lik hak ediş kesintisinin, kesinti tarihlerinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı vekili davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemiz"in 01.10.2013 tarih ve 2013/4267 E., 2013/5966 K. sayılı ilamıyla bozulmuştur. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; 6100 sayılı kanunun 109/2. maddesinde yer alan kısmi dava yasağı ile ilgili hükmün yürürlükten kaldırıldığı, kısmı dava açılmasına ilişkin hükmün Yargıtay bozma ilamı hükmün tarihinden sonra yürürlükten kalktığı, davacının kısmı dava açabileceği gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı asıl ve birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.