4. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/398 Karar No: 2017/2547 Karar Tarihi: 04.05.2017
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/398 Esas 2017/2547 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2017/398 E. , 2017/2547 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 29/02/2016 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 18/06/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA 04/05/2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dava manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece dava dilekçesinde davalıların adreslerinin gösterilmediği ve verilen kesin süre içinde de eksikliğin giderilmediği, dilekçede adres bulunmasının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 119/1-b maddesi uyarınca zorunlu olduğu belirtilerek davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Bu davanın davalıları ... ve ... olup, dava dilekçesinde “Davalı:1) ...–HDP ... Milletvekili, 2)...–HDP ... Milletvekili" şeklinde gösterilmiştir. Mahkemece tensip ile dava dilekçesinde davalıların adreslerinin yazılı olmasının HMK 119/1-b maddesi uyarınca zorunlu olduğu belirtilerek eksikliğin giderilmesi için davacıya bir haftalık kesin süre verilmesine ve meşruhatlı davetiye çıkarılmasına karar verilmiştir. Davacı adına dava dilekçesindeki adresine meşruhatlı tebligat çıkartılmış, ilk tebligat “tanınmadığı" gerekçesi ile iade edilmiş, adresin aynı zamanda mernis adresi olması dolayısıyla “mernis adresi” kaydıyla çıkartılan tebligat ise “Muhatabın işte olması sebebiyle birlikte oturan eşi ..."a" 22/04/2016 tarihinde tebliğ edilmiş, 18/06/2016 tarihinde ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Davacı 11/08/2016 tarihinde davalıların adreslerini ... için “Halkla İlişkiler Binası 6. kat 4 Nolu Banko Oda TBMM BAKANLIKLAR-...”, ... içinde “Halkla İlişkiler Binası 6. kat 3 Nolu Banko Oda TBMM BAKANLIKLAR – ...” olarak bildirilmiş, davacının temyiz dilekçesi davalılara bu adreste tebliğ edilmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/1 maddesinde “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa, bilinen en son adresinde yapılır.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Dava dilekçesinde milletvekili oldukları açık bir şekilde belirtilmiş olan davalılar için bilinen işyeri adresinin Türkiye Büyük Millet Meclisi olduğu çok açıktır ve bu adrese yapılacak olan tebligatlarda davacının daha sonraki dilekçesinde yazdığı gibi blok ve oda numarasının belirlenmesine de gerek yoktur. Bu durumda mahkemece her bir davalı adına dava dilekçesinin milletvekili oldukları belirtilerek “TBMM–Bakanlıklar/ANKARA” adresine tebliğe çıkartılıp taraf teşkilinin sağlanması (tebligatların yapılamaması halinde durumun ayrıca değerlendirilmesi) gerekirken, davacının hukuki dinlenilme hakkını ortadan kaldıracak şekilde, davalıların adresinin bildirilmediği gerekçesi ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı düşüncesinde olduğumdan, bu kararı onayan sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum. 04/05/2017