Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/11038 Esas 2017/5832 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11038
Karar No: 2017/5832
Karar Tarihi: 13.09.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/11038 Esas 2017/5832 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2016/11038 E.  ,  2017/5832 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı ... arasında akdedilen arsa satımına ilişkin protokole istinaden ... tarafından müvekkili lehine 750.000,00 TL bedelli bono keşide edildiğini,bononun protesto çekilmek ve tahsil edilmek üzere davalı bankaya verildiğini, davalı bankanın protesto çekerken sehven 750.000,00 TL yerine 750 TL yazdığını, senet borçlusunun bu bedeli ödeyerek senedi teslim aldığını, davalı bankanın bu yanlışlık nedeniyle ...’e ihtarname keşide ettiğini, gerekli dikkat ve özeni göstermeyen davalı banka hakkında icra takibi başlatıldığını, davalı bankanın takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı banka vekili, davacının öncelikle bono borçlusu ... aleyhine alacağın tahsili yoluna başvurması gerektiğini, zarar doğmadan doğrudan banka aleyhine takip başlatılmasının hukuka ve Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama neticesinde,davacının dava konusu senedi tahsil cirosu ile davalı bankaya verdiği, tahsil cirosunun bir vekalet ilişkisi doğurduğu, davalı bankanın vekil olarak verdiği zarardan sorumlu olduğu, ancak davacının dava hakkının doğmasının, zararın gerçekleşmesine bağlı olduğu, davacının, senet borçlusu aleyhine alacağın tahsili için yasal yollara başvurmadığı,alacak semeresiz kalmadan ve davalı bankanın eylemi nedeniyle zarar oluştuğu kanıtlanmadan davalı banka aleyhine icra takibi başlattığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemenin kabulünde de olduğu üzere 750.000 TL bedelli bononun banka tarafından 750,00 TL ödenerek senet borçlusuna iade edildiği,bankanın kusuruyla verdiği her türlü zarardan sorumlu olacağı tartışmasızdır.Somut olayda davacının zararı davalı banka tarafından bononun ihbar olunan borçluya iade edilmesi nedeniyle oluşmuştur.Bu durumda davalı banka kendi kusuru ile verdiği zararı davacı bono alacaklısına ödemekle yükümlü olup, davacı bono alacaklısına ödeyeceği bedel nedeniyle ihbar olunan ...’den tahsili yoluna gitmesi gerekir.Mahkemece davacının dava dışı borçluya müracaat etmemesi nedeniyle zararın oluşmadığı yönündeki kabulü bu nedenle yerinde olmayıp,toplanan deliller doğrultusunda karar verilmesi gerekirken yanılgılı olarak yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,peşin harcın istek halinde iadesine, 13/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.