4. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/1797 Karar No: 2017/3010 Karar Tarihi: 18.05.2017
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/1797 Esas 2017/3010 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2017/1797 E. , 2017/3010 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 05/02/2015 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 02/02/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, çeyiz senedine dayalı alacak istemine ilişkindir. Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı; davalının oğlu ... ile evlendiğini, evlenirken çeyiz senedi düzenlediklerini, 08/07/2005 tarihinde boşandıklarını, eski eşinin boşandıktan sonra vefat ettiğini, davalı tarafından çeyiz senedinde bulunan altın ve eşyaların kendisine verilmediğini belirterek senette yazılı eşya bedelinin ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, taraflar arasındaki "Mihir Senedi" başlıklı belgenin 23/09/1997 tarihinde düzenlendiğini, düzenlenme tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir.” Yine aynı Kanun"un 153/3. maddesinde ise “Evlilik devam ettiği sürece, eşlerin diğerinden olan alacakları için zamanaşımı sürelerinin işlemeyeceği” düzenlenmiştir. Dosya incelendiğinde, davacı ile davalının oğlu ...’in 25/05/1997 tarihinde evlendikleri, evlendikten sonra 23/09/1997 tarihinde mehir senedi düzenledikleri, davacı ile ...’in 08/07/2005 tarihinde boşandıkları ve davacının eski eşi ...’in 13/06/2006’da öldüğü anlaşılmaktadır. Davacı, mehir senedi ile davalı tarafından kendisine verilen eşyaların bedelini talep etmektedir. Bu tür hukuki ilişkiler çözüme kavuştururken yukarıda anılan maddeler göz önünde tutulmalı ve zamanaşımının başlangıcı boşanma kararının kesinleştiği tarihe göre belirlenmelidir. Şu halde, boşanma kararının kesinleştiği 08/07/2005 tarihinden eldeki eşya alacağı davasının açıldığı 05/02/2015 tarihine kadar TBK’nın 146. maddesinde belirtilen 10 yıllık zamanaşımı süresi henüz dolmamıştır. Mahkemece işin esası incelenmesi gerekirken davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA; bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.