22. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/25246 Karar No: 2019/20855 Karar Tarihi: 12.11.2019
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/25246 Esas 2019/20855 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2017/25246 E. , 2019/20855 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, davacının 2005 yılında davalı işverene ait işyerinde çalışmaya başladığını, davacının ücretinin 2010 Şubat ayından itibaren eksik ödendiğini, bu durumun iş sözleşmesinin işverence feshedildiği 21.04.2014 tarihine kadar devam ettiğini, ücretin ve zamların eksik ödendiğini ileri sürerek fark ücret alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz Başvurusu: Karar, yasal süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Gerekçe: Taraflar arasında davacının ücretinin davacının yazılı onayı olmadan düşürülmesi taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.Somut uyuşmazlıkta, davacı taraf davalı işverenin 2010 yılında aldığı yönetim kurulu kararı ile bazı işçilerin ücretlerinin düşürülmesi yönünde karar aldığını, bu kapsamda ücretinin düşürüldüğünü, davacıya İş Kanunu’nun 22. maddesi bağlamında değişiklik önerisinde bulunulmadığını, davacının yazılı onayının bulunmadığı hallerde değişikliğin davacıyı bağlamayacağını ileri sürerek fark ücret alacaklarının tahsili gerektiğini ileri sürmüş olup, davalı işveren de söz konusu yönetim kurulu kararının varlığını ve davacının ücretinin düşürüldüğünü inkar etmemiştir. Mahkemece, dosya kapsamında davacıya İş Kanunu’nun 22. maddesi bağlamında ücretin düşürülmesine yönelik yazılı bir teklif bulunmadığı gibi, işçinin de bu teklifi kabul ettiğine dair yazılı onayının bulunmadığı, böylece yönetim kurulu kararının davacı işçiyi bağlamayacağı gerekçesiyle fark alacaklar hüküm altına alınmıştır. Ne var ki, dosya kapsamında davacının imzasını taşıyan üzerinde el yazısı ile 2.100,00 TL ücret ifadesi bulunan 01/04/2013 tarihli kapsam dışı personele ilişkin belirsiz süreli iş sözleşmesi bulunmakta olup, anılan sözleşmenin davacının çalışması devam ederken düzenlendiği anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ve gerekçeli kararda, sözleşmede belirtilen ücret miktarının davacı yönünden bağlayıcı olup olmadığının değerlendirilmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece gerek sözleşmedeki imza gerekse sözleşmede belirtilen ücret miktarı ile ilgili olarak davacının beyanı alınmadan ve bu yönde olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmadan sonuca gidilmesi isabetsizdir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde kararı verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.11.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.