16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/7298 Karar No: 2020/5645 Karar Tarihi: 17.11.2020
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/7298 Esas 2020/5645 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme Ceza Dairesi, Osmaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin silahlı terör örgütüne üye olmaktan mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunu esastan reddetti. Bunun üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar temyiz edildi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun onayladığı karara göre, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullandığı ByLock iletişim sistemi örgüt talimatıyla dahil olunan bir ağdır ve kullanılan tespit edilirse bağlantı gösterebilir. Ancak, ByLock kullanıcısı olduğu kabul edilmeyen sanığın yetersiz ByLock sorgu tutanaklarına dayanarak hüküm kurulması kanuna aykırıdır. Bu sebeplerden dolayı mahkeme kararı bozulmuş ve dosya Osmaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 53/1-2-3, 58/9, 62/1 ve 63. maddeleri.
16. Ceza Dairesi 2019/7298 E. , 2020/5645 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi İlk Derece Mahkemesi : Osmaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.12.2017 tarih ve 2017/274 - 2017/315 sayılı kararı Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın53/1-2-3, 58/9, 62/1 ve 63. maddeleri uyarınca mahkûmiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Hükmolunan ceza miktarı nazara alınarak yasal şartları oluşmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin CMK’nın 299. maddesi gereğince REDDİNE, Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağının kabul edildiği gözetilmekle, ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporu getirtilip ayrıca örgütlü suçlar bilgi havuzunda sanıkla ilgili bilgi ya da beyan bulunup bulunmadığı da yetkili birimlerden araştırılıp varsa temin edilerek duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna dair yetersiz ByLock sorgu tutanaklarına dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Osmaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.