1. Hukuk Dairesi 2016/8818 E. , 2019/2783 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, ..., ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazların kadastro tespiti sırasında anneleri ... adına tespit ve tescil edilmesi gerekirken babaları davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini, Yusuf’un taşınmazları muvazaalı olarak davalı ...’e, onun da davalı ...’e temlik ettiğini ileri sürerek taşınmazların tapularının iptali ile payları oranında adlarına tescil istemişlerdir.
Davalılar, süresinde davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, davada muris muvazaası hukuksal nedenine dayanıldığı, temliki yapan kişinin hayatta olduğu, davacıların aktif husumet ehliyetlerinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...’in 18.05.2007 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak eşi ..., kızları ..., ..., ..., ..., oğulları ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’in kaldıkları, çekişme konusu ..., ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazların kadastroca senetsizden ... adına tespitinin yapıldığı, tespitin 13.01.2007 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 33. maddesi hükmü uyarınca olayları bildirmek taraflara hukuki nitelendirmeyi yapmak ve ona uygun yasal düzenlemeyi tayin ve tespit ederek uygulamak mahkemeye aittir.
Eldeki davada, iddianın ileri sürülüş biçimi ve dava dilekçesinin içeriği birlikte değerlendirildiğinde, davacıların, muris muvazaası hukuksal nedenine değil anneleri ...’dan kendilerine intikal edecek miras payları için kadastro öncesi hukuksal nedenine dayalı dayalı tapu iptali ve tescil isteğinde bulundukları anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, davacılardan ...’un Av. ...’ı vekil tayin ettiğine ilişkin var ise vekaletname temin edilerek işin esasının incelenmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Davacılar vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,18/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.