4. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/10758 Karar No: 2017/4759 Karar Tarihi: 19.09.2017
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/10758 Esas 2017/4759 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2015/10758 E. , 2017/4759 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı...Madencilik San. ve Tic. A.Ş. aleyhine 31/07/2013 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/02/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı vekili; davalı şirketin Orman Kanunu’nun 16. maddesi kapsamında, görev sahaları içerisinde maden faaliyetinde bulunmak üzere krom madeni açık işletme izni aldığını ve taahhüt senetlerinde belirtilen bölmelerin, saha teslim tesellüm tutanağı ile davalı şirkete teslim edildiğini; Orman Kanunu’nun 16. maddesinin Uygulama Yönetmeliği’ne göre her yıl ödenmesi gerekip davalı tarafından ödenmeyen 2011-2012 yılı arazi izin bedelleri, gecikme zammı ve KDV yönünden icra takibi başlattıklarını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini beyan ederek, itirazın iptali ile %20" den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsilini talep etmiştir. Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, bilirkişi raporu benimsenerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; ayrıca davacı lehine % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. İcra İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi gereğince itirazın iptali davalarında borçlunun icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için itirazında haksız ve alacağın likit olması zorunludur. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ise; ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin öngörülebilir olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifade ile borçlunun ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez. Somut olayda; dava konusu alacağın varlığı bilirkişi raporu ile saptanmış olduğundan dava konusu alacak likit değildir. Dolayısıyla itirazın iptali halinde alacaklının icra inkar tazminatı isteyebilmesi için gerek uygulamada, gerekse öğretide öngörülen alacaktaki "likit" yani muayyenlik ve belirlenebilirlik koşulu gerçekleşmemiştir. Bu durumda, takip konusu alacak miktarının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden, mahkemece yasal koşulları bulunmadığı halde, icra inkar tazminatına hükmedilmesi usul ve yasaya uygun düşmeyip kararın bozulması gerekirse de, belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle hükmün birinci fıkrasının (d) bendinin hükümden tamamen çıkartılmasına, davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle reddine, kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının davacıya yükletilmesine, davalı şirketten peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.