4. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/13053 Karar No: 2017/4778 Karar Tarihi: 19.09.2017
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/13053 Esas 2017/4778 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2015/13053 E. , 2017/4778 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 13/11/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile kişilik haklarına yapılan saldırının kınanmasına dair verilen 11/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle kişilik haklarının ihlalinden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile davalının davacının kişilik hakkına yapmış olduğu saldırının Borçlar Kanunu’nun 58/2 maddesine göre kınanmasına karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davacının dedesi ile amca çocuklarının 1937- 1938 olaylarında hayatını kaybettiklerini, amcasının ve babasının bu olaylardan sağ kurtulduğunu ve 1938 yılında sürgün edildiklerini, 1947 yılından sonra davacının amcasının tekrar döndüğünü ve 1952 yılında burada vefat ettiğini, bu olayla ilgili olarak Milliyetçi Hareket Partisi genel başkanı olan davalının 08/11/2014 gününde yaptığı yazılı açıklama ile davacının bahsi geçen aile fertleri de dahil olmak üzere olaylarda hayatını kaybeden masum insanlara hakaret ve iftirada bulunduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı vekili, davaya konu yazılı açıklamada davalının isyan ele başlarını kastederek terörist ifadesini kullandığını, davacının aile fertlerine yönelik bir hakaret sözünün yer almadığını, davacı yönünden matufiyet unsurunun olmadığını bu nedenle davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davaya konu yazılı açıklama nedeniyle davacının kişilik haklarının saldırıya uğradığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının yapmış olduğu saldırının Borçlar Kanunu’nun 58/2 maddesine göre kınanmasına karar verilmiştir. Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesinde hakim manevi tazminatın ödenmesi yerine diğer bir giderim biçimi kararlaştırabilir veya bu tazminata ekleyebilir; özellikle saldırıyı kınayan bir karar verebilir ve bu kararın yayımlanmasına hükmedebilir. Medeni Kanun’un 4. maddesinde ise kanunun takdir hakkı tanıdığı durumlarda hakimin somut olaydaki olguları gözeterek hak ve adalete göre karar vereceği düzenlenmiştir. Davaya konu somut olayda; davaya konu edilen yazılı açıklama incelendiğinde, davacıya ya da davacının aile fertlerine yönelik bir ifade geçmediği görülmektedir. Diğer bir anlatımla açıklamanın davacının aile fertlerine yönelik olduğu ve matufiyet unsurunun gerçekleştiğinden söz edilemez. Şu durumda, matufiyet unsuru yokluğundan davanın reddi gerekirken yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak kabulü ile saldırının kınanmasına karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir.
./.. ./..
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.