11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/9135 Karar No: 2018/1440 Karar Tarihi: 20.02.2018
Vergi Usul Kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/9135 Esas 2018/1440 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak suçundan yargılanmış ancak suçlamayı kabul etmemiştir. Dosyada faturaların asılları ya da onaylı örneklerinin bulunmaması nedeniyle gerçeğin tespiti mümkün olmamıştır. Vergi Usul Kanunu'nun 227. maddesinin 3. fıkrasına göre faturaların öngörülen bilgileri taşımaması halinde, bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır. Ayrıca, faturaların Vergi Usul Kanunu'nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, dosyada faturaların bulunmaması nedeniyle de suçun maddi konusu olan fatura belirlenememiştir. Bu nedenle, sanığın beraatine karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise sırasıyla 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 227. maddesi ve 230. maddesidir.
11. Ceza Dairesi 2017/9135 E. , 2018/1440 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet HÜKÜM : Beraat
Sanık hakkında 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak suçundan açılan kamu davasında; sanığın suçlamayı kabul etmemesi, faturaların asıllarının ya da onaylı örneklerinin dosya içerisinde bulunmaması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından, sahte fatura kullanma suçunda, suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanun"a göre kullanılan veya bu Kanun"un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre de, faturaların Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, dosyada faturaların bulunmadığı görülmekle; suça konu faturalardan kanaat oluşturacak kadar asılları veya onaylı suretleri dosya içerisine konulup incelenerek, kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi; sahte olduğu iddia olunan faturaları düzenleyen şirketler hakkında karşıt inceleme raporları düzenlenip düzenlenmediği, dava açılıp açılmadığının araştırılması, açıldığının tespiti halinde ve birleştirilmesi mümkün olmadığı takdirde, dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi; faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, bedelinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun, kanıtlama yeterliliği olan banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler, faturaları düzenleyenlerin yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığı da dikkate alınarak faturaları düzenleyen şirketler ile sanığın ticari defter ve belgeleri üzerinde gerekli görülmesi halinde bilirkişi incelemesi yaptırılması; sahte olduğu iddia edilen faturaları düzenleyen şirket yetkililerinin tanık sıfatıyla dinlenilerek sanığı tanıyıp tanımadıkları, şirket adına yapılan işlemlerde sanıkla muhatap olup olmadıkları sorulduktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.