Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/11282 Esas 2017/4895 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11282
Karar No: 2017/4895
Karar Tarihi: 21.09.2017

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/11282 Esas 2017/4895 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2015/11282 E.  ,  2017/4895 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Aile Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 27/06/2011 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10/04/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiş, karar davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, muris eşi ... ile 2002 yılında evlendiğini, muris eşinin üzerine kayıtlı olan taşınmazın alımı sırasında ziynet eşyalarını vererek katkıda bulunduğunu, taşınmazın alımı için yapmış olduğu harcamaları geri alamadığını belirterek sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince alacak isteminde bulunmuştur.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalıların dava konusu taşınmazın alımı esnasında verilen ziynet eşyalarının bedelini davacıya iade ettiklerini ispatlayamadıkları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/2 esas, 2012/67 sayılı dosyası incelendiğinde, davalılar tarafından davacı aleyhine muris muvazaası nedeniyle tapu iptal tescil davası açıldığı, davalılarca murisin sağlığındayken dava konusu taşınmazı davacıya satış olarak göstermek suretiyle muvazaa yapıldığının iddia edildiği, mahkemece muvazaa yapıldığı benimsenerek davanın kabulüne karar verildiği ve kararın temyizde onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesinde “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” düzenlemesi mevcuttur.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacı, evlilik birliğinin devamı sırasında satın alınan taşınmaza ziynet eşyalarının bedeli kadar katkıda bulunduğunu ve bu bedelin kendisine iade edilmediğini iddia etmektedir. Yukarıda anılan kanun hükmü gereği, davacının bu iddiasını ispat etmesi gerekmektedir. Mahkemece, davalıların dava konusu ziynet eşyalarının bedelini davacıya iade ettiklerini ispatlayamadıkları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilerek ispat yükünün davalılarda olduğu benimsenmiştir. Davaya konu taşınmazın davacının muris eşi tarafından sağlığındayken davacıya satış olarak gösterildiği, davalılar tarafından yapılan satışın muvazaalı olduğu iddia edilerek ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/2 esas, 2012/67 sayılı dosyasında tapu iptal tescil davası açıldığı, bu davada davacının taşınmazın alımı esnasında ziynet eşyalarının bedelini verdiğini ve geri alamadığını ileri sürmediği, mahkemece davanın kabulüne karar verilerek davacının üzerine kayıtlı olan dava konusu taşınmazın tapusunun iptaline karar verildiği ve kararın onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır.Şu durumda, yukarıda anılan kanun hükmü gereği, ispat yükü davacıya ait olmasına rağmen davacı dosyadaki mevcut delillere göre taşınmazın alımı sırasında ziynet eşyalarını taşınmazın alımı için verdiğini ve bedelini geri alamadığını ispat edememiştir. İspatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken ispat yükünün davalılarda olduğu benimsenerek yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.














    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.