Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/12987 Esas 2017/5038 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/12987
Karar No: 2017/5038
Karar Tarihi: 26.09.2017

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/12987 Esas 2017/5038 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2015/12987 E.  ,  2017/5038 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 16/04/2012 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04/01/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeni ile uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı idare, davalı tarafından ... ili ... Köyü’nün 11-12 nolu bölmelerinde kaçak orman emvali kesildiği ve ormanlık alanda açma işlemi yaptığını, bu eylemlerden dolayı davalı hakkında kamu davası açılarak ... Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/398 esas 2011/94 karar sayılı kararıyla davalının mahkum olduğunu, ceza mahkemesi tarafından keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldığını belirterek uğradığı maddi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur.Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, ceza mahkemesinin maddi olgunun belirlenmesine ilişkin tespitlerinin hukuk mahkemesi yönünden bağlayıcı olduğu gerekçesiyle istemin kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya incelendiğinde, mahkemece 3. celse ara kararı ile mahallinde 30/11/2012 günü saat 13.30"dan itibaren keşif icrasına karar verildiği, ancak belirlenen tarihte bilirkişi temin edilemediğinden keşfin icra edilemediği, bu durumun da 31/11/2012 tarihinde tutanak altına alındığı anlaşılmaktadır.
    6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 74. (818 sayılı BK 53) maddesinde "Hâkim zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken ceza hukukunun sorumluluk ile ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararı ile de bağlı değildir. Aynı şekilde ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da hukuk hâkimini bağlamaz." hükmü düzenlenmiştir. Bu durumda her ne kadar ceza mahkemesi tarafından keşif icra edilerek alınan bilirkişi raporuyla davacı idarenin zararı belirlenmiş olsa da hukuk hakiminin kendisi delilleri araştırıp takdir etmeden, ceza yargılamasındaki zarar miktarıyla bağlı kalarak hüküm kurması kanuna aykırılık teşkil edecektir.
    Şu durumda mahkemece, davalının rapora ilişkin itirazları da değerlendirilerek uzman bilirkişi marifetiyle mahallinde keşif icra etmek suretiyle zarar miktarının tespit edilmesi gerekmektedir. Belirtilen hususlarda araştırma yapılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.