15. Ceza Dairesi 2017/36032 E. , 2020/11252 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, alacaklısı açık kimlik bilgileri elde edilemeyen ve hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen..., borçlusunun katılan ... olarak gözüktüğü, miktar kısmında bulunan 100.000.000 ibaresi yanına farklı kalem ile sonradan 000 ibaresinin eklendiği ve yazıyla Yüzmilyar ibareleri eklenen senedi, hayvan alışverişi karşılığında katılanlar ... ile ...’ye verdiği, akabinde katılan ... aleyhine senet ile icra takibi başlatıldığı, bu şekilde sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia edilen olayda;
Sanığın savunmalarında söz konusu senedin kendi huzurunda ve açık kimlik bilgileri elde edilemeyen ve hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen... ile birlikte kendisinden hayvan alımı yapan katılan tarafından doldurularak imzalandığını ve daha sonra bu senedi aralarındaki ticari ilişki nedeniyle katılanlar ... ile ..."ye verdiğini belirtmesi, katılan ... senette alıcı kısmındaki isminin yazılı olan kısmının çizilip, isminin borçlu kısmına yazıldığını, senetteki miktar kısımlarında tahrifat yapıldığını, sanığı tanımadığını ve sanıkla herhangi bir ticari ilişkisinin olmadığını, senetle ilgili menfii tespit davasının olduğunu ifade etmesi, katılanlar ... ile ..."nün söz konusu senedi sanıktan aldıklarını beyan etmeleri, söz konusu senet üzerinde yaptırılan kriminal incelemelerde senetteki imzaların katılan ...’nın eli ürünü olmasının kuvvetle mümkün ve muhtemel görüldüğü, borçlu imzalarının bir kez de şahsın 2005 yılına ait samimi imzalarıyla değerlendirilmesinin daha sıhhatli olacağı, yine söz konusu senet üzerinde yapılan incelemede, mürekkep renk tonu, fulaj izi, işleklik derecesi yönünden tespit olunan bulgulara atfen senedin tanzimi esnasında rakamla değer gösteren bölümüne evvela "100.000.000" meblağının yazıldığı, anılan meblağın son kısmına ikinci bir kalemle "000" rakamlarının tersim edilmesi ve yazıyla değer gösteren bölümüne de aynı kalemle "yüzmilyar" yazılması suretiyle senet değerinin mevcut hale getirildiği yönünde görüş ve kanaatlerinin bildirilmesi karşısında;
Gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, öncelikle sanığın, suça konu senette katılan ...’ya ait olduğu iddia edilen imzanın başka bir belgeden kopyalanmak suretiyle atılıp atılmadığı, senetteki yazı ve imzaların sanık ve katılanlar ..., ... ile ... eli ürünü olup olmadığı hususlarında, denetime imkan verecek şekilde Adli Tıp Fizik İhtisas Dairesi"nden bilirkişi raporu alınması, sanık ile katılanlar ... ve ..."nün yeniden beyanları alınarak, senedin sanık tarafından veriliş tarihinin ne olduğunun sorulması ile senedin veriliş tarihinin net bir şekilde belirlenmesi ve sanıkların senedi elinde bulundurma nedenlerine ilişkin maddi delillerin neler olduğu katılan ... aleyhine başlatılan icra takip dosyasının getirtilip incelenerek, onaylı bir örneğinin dosya arasına alınması, katılan ...’nın beyanında geçen menfii tespit davasının var olup olmadığı, var ise akibetinin araştırılarak, bu davayı ilgilendiren belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya intikalinin sağlanması, senet üzerinde mahkemece yapılan gözlemde senedin yasal unsurları taşıdığı saptanmasına rağmen, iğfal kabiliyetine haiz olup olmadığı hususunda herhangi bir belirleme yapılmamış olması, ayrıca senetteki lehdar isminin karalanarak “...” isminin yazıldığının ilk görüşte anlaşıldığı dikkate alındığında; senedin iğfal kabiliyetine haiz olup olmadığı konusunda mahkeme heyetince saptanması, gerekirse bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılması, bu şekilde eksik olan delillerin toplanmasından sonra; sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi, ayrıca dolandırıcılık suçunun sübutu halinde sanığın katılan ... aleyhine icra takibi başlatılmasında iştirakinin olup olmadığının tespit edilmesi, buna göre eylemin 5237 sayılı TCK’nın 158/1-d maddesinde belirtilen nitelikli dolandırıcılık suçunu mu ya da 5237 sayılı TCK’nın 157/1 maddesinde belirtilen uzlaşma kapsamında kalan basit dolandırıcılık suçunu mu oluşturduğunun karar yerinde tartışılması gerektiği gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde beraat hükümlerinin kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.