23. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/103 Karar No: 2018/4267 Karar Tarihi: 18.09.2018
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/103 Esas 2018/4267 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı tarafından yapılan icra takibi, taraflar arasındaki protokol gereği haksız bulunarak davacı vekili tarafından takibin iptali için dava açılmıştır. Mahkeme, protokolün tüm koşullarının yerine getirilip getirilmediği ispat yükümlülüğünün davacıya ait olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay 23. Hukuk Dairesi, protokolde kararlaştırılan sözleşmenin ediminin gerçekleştiğini, diğer yükümlülüklerin yerine getirilmesi gerektiğini ve bu doğrultuda davacıya karşı yerine getirilmesi gereken yükümlülüklerin de yerine getirilmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu nedenle davanın reddine karar vermenin yanlış olduğu ve kararın bozulması gerektiği hükmedilmiştir. Kararda bir kanun madde detayı belirtilmemiştir.
23. Hukuk Dairesi 2016/103 E. , 2018/4267 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı tarafından aleyhine icra takibi yapıldığını, ancak taraflar arasında 06.02.2012 tarihli protokol gereğince davalının icra takibinden vazgeçip hacizleri fek ederek, takibe dayalı bonoların iade edilmesinin kararlaştırılmış bulunması nedeniyle icra takibinin haksız olduğunu, davalıya borcu olmadığını ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, protokolün tüm koşullarının yerine getirildiğinin ispat yükümlülüğünün davacıya ait olduğunu, davacı tarafından diğer protokol koşullarının yerine getirildiğinin ispatlanamadığı, taraflar arasındaki protokolün bir bütün olarak kabul edilmesi gerektiği, protokoldeki davalının yararına diğer koşulların gerçekleştiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Arsa sahipleri ile protokolde adı geçen ... İnş.San.Tic.Ltd.Şti arasındaki sözleşmenin feshedilmesinden sonra ... İnş. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından sözleşmenin devri mümkün değildir. Ancak arsa sahipleri ile protokolde adı geçen ... Yapı San. Tic. Ltd. Şti. arasında yeni arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmakla protokolde kararlaştırılan sözleşmenin devri ediminin gerçekleştirildiğinin kabulü gerekir. Bu nedenle protokolde kararlaştırılan edim gerçekleşmiş olduğundan, protokoldeki diğer yükümlülüklerin ve bu doğrultuda protokolün 8. maddesindeki davacıya karşı yerine getirilmesi gerekli olan yükümlülüğün de yerine getirilmesi gerekir. Bu kabulden hareketle uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,18.09.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.